Yarın Artık Bugündür

Bütün hafta boyunca sürekli aklımda olan bir dizi var. Bu dizinin konusu hep benim ilgimi çekmiştir. 2006 yılının yaz aylarında TRT 1’de tekrar gösterime giren “Yarın Artık Bugündür” dizisi. Yaşadığımız son gelişmeler karşısında, dizinin en çok seyredilen kanallarda tekrar yayınlanmasını yürekten isterdim. Bugünlere nasıl geldiğimizi daha iyi anlayabilmek için.

1986 yılında senaryosunu Atilla İlhan’ın yazdığı, yönetmenliğini Hüseyin Karakaş’ın yaptığı dizide, idealleri uğruna yaşadığı sosyetik ve zengin hayatı geride bırakarak Doğu’ya giden genç ve idealist bir doktor kız’ın gittiği yerde yaşadıkları anlatılmakta.

Bana göre, büyük bir çoğunluğumuz ideallerimizin peşinden gitmeyi bıraktık ya da bırakmaya zorlandık. Hiç bir şey için çok geç değil. Yeter ki çözüm bulmayı yürekten isteyelim. Biz milletiz ve yapabileceğimiz , gücümüzün yetebileceği pek çok şey var.

Artık son viraja girdik. Ülke olarak emin adımlarla uçuruma sürükleniyoruz. Bu hafta 15 şehit verdik daha sonra kaç şehit vereceğiz? Gittiğimiz yol çok tehlikeli , büyük bir çoğunluğumuz bizi bekleyen tehlikenin farkındayız ama dile getirmeye çekiniyoruz. Gelişen ve gelişmekte olan bütün olaylar tek bir yönü gösteriyor. Daha önce Irak için yazılan senaryo bugün de Türkiye için yazılıyor. Uzun sözün kısası ABD’nın yazıp ,yönettiği Büyük Ortadoğu Projesi’nde sıra Türkiye’ye geldi.

Bundan dolayı da çok geç olmadan “Yarın Artık Bugündür” diyerek yine gerçek ideallerimizin peşinde koşmanın ve harekete geçmenin zamanı geldi. Zaman birlik ve beraberlik zamanı, kendi çıkarlarımızı geri plana atıp ülke çıkarlarımızı ön plana alma zamanı.

(www.kdzeregli.bel.tr)