Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '13

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Yasaklar ne diyor ?

Yasaklar ne diyor ?
 

Şu sıralar özellikle de okullar açıldığından beri ebeveynler harıl harıl yasaklar listesi oluşturmaya başlamışlar. Yasak nedir? Anne - babanın yasakladığı, engel olmak istediği tam olarak nedir? Yasaklar en kolay ve en etkili yol mudur? Öyle ya okullar açıldı ve hemen kurallar ağırlaştırıldı. TV seyretmeyin, oyun oynamayın, bağırmayın, evde top oynamayın, ders çalışın gibi bir sürü emir kipi ile dolu sözcükler dizisi.

Sandığımızdan daha çok yetişkin çocukluğunda bunun gibi bir çok engellenmeyle karşılaştığı için bu davranışı haklı bir sebep gibi göstererek hayatlarına geçirmişlerdir. Bu yetişkinlerin çoğu deneyimlerini anlatmaya çekinir. Çünkü çocukken her hatalı davranışlarında onlara karşı sert ve acımasız olunmuştur. Maalesef ki iç denetleme sistemleri bastırılmıştır.

Kardeş doğumu, ayrılma, aile üyelerinden birinin kaybı, travmalar, hastalıklar, stres ve hatta iş yoğunluğu nedeniyle gereken özen gösterilemediğinden çocuğun çevreye uyumu zorlaşmaktadır. Çocuklar büyüyüp olgunlaştıkça, duyguları ve düşünceleri zenginleşir. Bu nedenle de dünyalarının çeşitlenmesi gerekir. Bu anlamda az ilgi yetersizlik olarak algılanırken, çok fazla ilgi ise yıkıcı ve hatta yıpratıcı olmanın ötesine geçemez. Çocuklara gereksinim duydukları ölçüde uyaran sunulmalıdır. Bütün ebeveynler çocuklarını çok sever. Ancak sadece sevmek ve bunu söylemek yeterli değildir. Onlar sevildiklerini fark etmek isterler. Onlarla olan ilişkimizin tarzı ve kalitesi sağlıklı bir ruh sağlığını getirir. Mutlu ve ruh sağlığı bütün bireyler yetiştirmek ebeveyn olarak bizlerin vazgeçilmezimiz olmalıdır. Ancak burada sağlıklı bir ilişki ile şımartmayı biribirine karıştırmamakta fayda var. 

Tamamen koşulsuz sadece ama sadece varlığıyla bizi mutlu eden o küçücük yüreklere samimiyetimizi anlatmak ya da hissettirmek zor olmasa gerek. Gözlerinin içine bakarak bizim için önemli olduklarını hissettirmek ve sıcak bir sarılmanın yerini hiç bir şeyin dolduramayacağını unutmamak gerekir.

Çocuklarımızın davranışlarına gösterdiğimiz tepkiler; aşağılama, alay etme, azarlama ya da korkutma şeklinde olmamalıdır. Bu tepkiler çocuğun ruh sağlığını olumsuz etkiler ve bu tüm yaşamına tesir eder. Ebeveynler ve hatta eğitimcilerin çoğu yasaklamayı en kolay ve en etkili yol olarak sunarlar. Ayrıca yasaklanan şeyi yapıyor olmak, güçlü suçluluk duygusuna yol açar ki bu da beraberinde özgüven eksikliğine sebep olur. Sonuçta ruh sağlığı olumsuz etkilenir. Çocuk gelişiminin her aşaması son derece önemli ve zordur. Ancak ulaşılacak sonuç bir bireyin hayatının şekillenmesine olanak tanıdığından muhteşem bir süreçtir. 

Olgun olmak olgun bir tavır sergilemek anlamına gelmez. Hatta olgun bir tavır sergilemek olgunlaşmak için en büyük engeldir. Yazıma  OSHO' nun güzel bir sözüyle devam etmek istiyorum. '' bir adamı birazcık kazı ve onun içinden çocukluğunun çıktığını göreceksin. '' Bu nedenle olaya değil olmaya yönelik yaşamalıyız. Olmanın tek yolu en başından başlamaktır.

Ve şimdi de özetle belirtmek isterim ki sevgi en iyi araçtır. Her fırsatta sevginizi belli edin. Bol bol verin sevginizi akıtın. Sonra geçin karşısına seyredin eserinizi. O sağlam heykele iyice bir bakın. Heykeltraş olarak nasıl bir şaheser sunmuşsunuz. Oyuntularına, dokusuna bir bakın. Derinlerinde ne var? Kalbi ne diyor? Unutmayın bir defa çatlatırsanız bu kez aynısını yeniden oluşturmanız mümkün olmaz.

 

Sevgiyle Kalın.

Profesyonel Koç ve NLP Uzmanı

Şelale Bilgiç Uruk.

 
Toplam blog
: 40
: 250
Kayıt tarihi
: 29.05.13
 
 

15.04.1981 Ankara doğumluyum. Akademik hayatım bittikten sonra kendimi mutlu hissettiğim ve görme..