Yaşam serüveni

Yaşam bir serüvendir. Bu serüven bilemediğimiz bir dağa tırmanmaktır. Gençlik yıllarımızda dağın eteklerindeyizdir. Enerjimiz çoktur, fakat bakış açımız çok sınırlıdır. Yaşamın güzelliklerini fark edemez ve yaşamı anlamakta zorlanırız. Tırmanmaya devam ettikçe engelleri aşmayı öğrenmiş, ufkumuz genişlemiş, bakış açımız gelişmiştir. Ancak zirveye yaklaştıkça enerjimiz kalmaz, nefesimiz daralır.

Dağa tırmanış serüveninde karşımıza birçok uçurumlar, engeller çıkar. Engel olarak gördüklerimiz bize sunulan, üzerinden aşılarak elde edilen fısatlardır. Önemli olan bu fırsatları kaçırmamak ve farkında olabilmektir. İnsanlar engelleri aştıkça olgunlaşır ve olgunlaşan insanlar engeller karşısında gidilecek pek çok yol, pek çok çözüm ve pek çok sonuç olduğunu bilirler. Tırmanış sırasında beraberinde birçok değerlerimizi de kaybederiz. Bunlar gençliğimiz, sağlığımız, eşimiz, dostumuz olabilir. Ne yazık ki bunların değerini onları kaybettikten sonra anlarız. Aslında bu dünyada hiçbir şey için geç kalınmış değildir. Yaşamda en önemli şeyin kazançlar olduğunu düşünmeyin. Bunu herkes yapabilir. Asıl önemli olan kayıplarımızdan kazanç sağlamamız ve ders çıkarabilmemizdir. Bu da zekâ ve bakış açısı gerektirir. Yaşamda üzüntülerimiz, sıkıntılarımız elbette olacaktır. Gözlerimiz yaşarmamış olsaydı, sizce gönlümüzde gökkuşakları oluşabilir miydi? Geçmişin pişmanlıklar değil, anıların depolandığı bir yer olduğunu düşünmeli, geleceğin umutla dolu olması gerektiğini öğrenmeliyiz. Yaşadığımız iyi ve kötü anılar aslında bizim kazançlarımızdır. Kendilerine inanan ve güvenenler yaşamı keyifle sürdürenlerdir.

Hayat serüveninde gideceğimiz yol dostluk ve sevgiden geçmeli, umut tohumları da sonsuza dek yeniden ekilmelidir.