- Kategori
- Şiir
Yaşamak dedikleri

Yaşamak, şelaleler altında sevişmeyi hayal ederken
Her gece yalnız duş yaptığında,
Yalnızlığınla yıkanabilmekmiş.
Ve yaşamak, cebinde yalnızlığın,
Elini cebine sokup ısıtabilmekmiş.
Yaşamak, arzularınla ihtiyaçların arasındaki farkı gördüğünde,
Yalnızca birini seçme hakkını kabul edip yetinmek
Dahası mutlu olabilmekmiş.
Yaşamak, seninle aynı fikirde olmayanları gördüğünde
Sakince ‘olabilir’ diyebildiğini öğrenmeyi şaşırmamakmış.
Yaşamak, senin derinlerde bulamadığını
Yüzeyde bulanlara gıpta edebilme ihtimalini hesaba katmakmış.
Yaşamak her an yalnız kalabilme riskini sevmeyi başarmakmış…
Yaşamak, kibrini fark ettiğinde yenildiğinin kendin olduğunu bilmek
Ve yine bildiğine yenilmeden yola devam edebilmekmiş.
Yaşamak, acılarına seni de katmak için ‘hani sende bilirsin ya'
Diyerek benzerlik kuralları dinlerken
‘Niye şimdi benim yaramı elliyorsun, konu ben değilim ki’
Demek isteyip içinden yükselen sesle susmakmış.
Yaşamak, bu benim sorunum değil diyen sesle,
’Bal gibi senin sorunun’ diyen ses arasındaki ezeli çekişmeyi seyre dalmakmış
Yaşamak, ayağını yerden kesenlerle seni kafa üstü yere çakanlar arasındaki
Ortak noktanın bir ayna olduğunu fark etmekmiş.
Yaşamak, kendini bulmak,
Kaybetmek,
Sonra yine bulmak,
Yine kaybetmek…
Yaşamak hep bulma hevesiyle yeniden başlayabilmekmiş.
Ve yaşamak, Zümrüdüanka kuşu gibi
Küllerinden yeniden doğabilmeyi öğrenmekmiş.
Yaşamak, bütün bu olan biteni seyretmek,
Seyrettiğine meyletmek, meylettiğini sevmek,
Sevdiğini söylemekle vazgeçmek arasında bir oyunmuş…