Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yaşamdan kareler

Bugün 21.Şubat.2011, günlerden Pazartesi. Hafta sonu yaptığınız küçük tatil kaçamakları nedeniyle, pek gazete okumamış, TV seyretmemiş olabilirsiniz. Güne güzel ülkemde neler var neler yok diyerek başlayalım. İnternette şöyle bir gezinirseniz, neler yok ki !


Milliyet Gazetesi’nden seçmeler ;

35 gün eşim kayıp diye ağladı, katil kendisi çıktı.

Tüfekle oynayan çocuk halasını göğsünden vurdu.

Evine çatıdan iple girmek isterken 5’nci kattan düştü, yaşamını yitirdi.


Sabah Gazetesi’nden seçmeler;

Kocaeli’nin Gebze İlçesi’nde bir adam üç çocuğunun annesini şüphe üzerine öldürdü.

Çocuğu olmadığı için mahalle ve aile baskısından bıkan Güneydoğulu erkekler, tüp bebek

tedavisine yöneldi.Bu olayda tüp bebek tedavisini değil, çocuğu olmadığı için yapılan baskılara bir anlam veremiyorum.

İzmir’de uzun süredir işsiz olan bir vatandaşımız Facebook arkadaşı terk ettiği için intihara kalkıştı.


Bu haberleri daha da artırabiliriz. Diğer yandan TV ana haber bültenlerinde bu haberler kimi zaman uzunca veriliyor.


İnsanların öncelikle yeme, içme, barınma, ısınma gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir.Günümüz toplumunda da bu ihtiyaçların karşılanması için bireyin çalışması, para kazanması kaçınılmazdır.Et ihtiyacını avlanmak suretiyle karşılayamayacağına göre, eti satın alabilmesini sağlayacak parayı bulmak zorundadır.


Amerikan Associated Press (AP) haber ajansının dünyaca ünlü GfK araştırma şirketiyle

birlikte 48 ilde 1200 denekle yaptığı anket sonuçlarına göre , deneklerin büyük bir çoğunluğu 2010 yılındaki % 7’lik ekonomik büyümeye rağmen işsizliği gayet ciddi bir sorun olarak kabul etmektedirler.


Aynı ankete göre, gelecek 5 yılda kişisel ekonomik durumlarının iyileşmesini bekleyenlerin oranı ise sadece % 34.


Bireylere öncelikle iş ve iş güvencesinin verilmesi gerekmektedir.Bireyin geleceğinden umutlu olması gerekir.% 70’i umutsuz olan bir toplumda her çeşit yaşam karesiyle karşılaşırsınız.


Bazen bu kadar da olur mu dediğimiz, bazı zaman gülüp geçtiğimiz bu kareleri azaltmak için değerlendirme yapmamız gereken bir diğer etken eğitimdir. Gazete ve kitap okuma alışkanlığıdır.


2000 yılında yapılan Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre erkeklerimizin % 6’sı, kadınlarımızın ise % 19’u okuma yazma bilmemektedir.Bu oranlar illere göre çok farklılık göstermektedir.Okuma yazma bilmeyen kadın nüfus oranının % 45’i geçtiği illerimiz bulunmaktadır.


Pekala, okuma yazma bilmekle her şey bitiyor mu?Ne kadar kitap ve dergi okuyoruz ?

Kendimizi nasıl geliştiriyoruz ?


Türkiye’de dergi okuma % 4, kitap okuma % 4, 5, gazete okuma % 22, televizyon izleme ise % 94 olarak kabul ediliyormuş.Özetle hayatımızı TV yönlendiriyor.Bir diğer anlatımla TV kanallarını yönlendirenler aynı zamanda hayatımızı yönlendiriyor.Satın alınan kitap sayısı 1996 yılında 129.450 iken bu rakam, sıkı durun 2001 yılında sıkı durun 13.862 ye düşmüş.


İhtiyaçları karşılanmayan, geleceğe güvenle bakmayan, iyi bir eğitim görmeyen, yaşamdan kareleri yaratan bireyler kendiliğinden ortaya çıkmıyor. 

 
Toplam blog
: 43
: 801
Kayıt tarihi
: 23.01.11
 
 

1981 yılında Eğe Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden mezun olmuştur.1984-1992 yıllarında Türkiye Z..