Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Nisan '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yaşamın bir anında lastiği patlatmadan

Yaşamın bir anında lastiği patlatmadan
 

Yaşam yolunda karşılaştığımız olayları, inişleri, çıkışları, dönemeçleri düşünüyorum da aslında hiç bir şey o kadar zor değil. Aracımızın anlık bir lastik patlaması gibi. Nereden buluruz o çivi veya bir metal bulunan noktayı anlamıyorum. Murphy yasalarını hatırlatırcasına, eğer patlayacağı varsa o lastiğin, ne yaparsan yap patlama zamanı geldiğinde patlayacaktır. Sessizce veya güçlü bir ses çıkartarak. Patlaması bir yana; değiştireceksin, stepnesi, bicon anahtarı, reflektörler, krikosu vs. vs. kısacası patlamakla kalmıyor yanında birçok sorunları da getiriyor otomatik olarak.

Bazen düşüncelerimizle mücadele ederken saliselerle kaçırdığımız fırsatlar yok mu? Bir sabun gibi o fırsatın elimizden kayıp gidişi. Ve arkasından derin bir "ahhh" çekişimiz. Yoksa yaşam bize düz ve geniş bir çizgi sunuyor da biz mi zorlaştırıyoruz? Tatminsizliğimiz, hırsımız, kıskançlıklarımız mı yaşamı zorlaştıran?

Bazen bir aşk, bazen bir sevgi, bir dostluk, bazen risk, bazen acı, bazen bir ihmal, bazen ise bir nedenin gizlendiği çekimserlikler. Sonrasında kendi kendimize hesap sormalar, keşkeler, kaderler, şansızlık veya alınyazısı gibi yakıştırmalar.

Bazen o kadar değer verirsin ki bir duyguya veya bir arkadaşına, beklentisiz yanında olursun, olmasını istersin ve sadece bir güler yüz beklersin. Ama, bazen …… için sızlar, bir şeyler akar yüreğinden. Veya bir şeyler söylemek istersin söyleyemezsin, yazmak istersin kalem bir türlü o dairesel dönüşlere cesaret edemez, yazamazsın. Hani bazen dilinin ucundadır ama bir türlü bir ismi çıkartamazsın ya, öyle işte. Kelimeler çok uzaktır sana o an, söyleyeceklerin sıralanmıştır tespih tanesi gibi ama bir türlü kelimeler saydamlığından vazgeçip sırasına girmezler.

Küçük bir an’ın büyür içinde, kor olur, için için yanar, bir adım atmak istersin veya Niagara gibi çağlamak istersin. Sadece içinden konuşursun, yüreğine akıtırsın sözcüklerini, saygından, sevginden veya bir başka nedenle sessizce haykırırsın. Yine de bir mutluluk kapısı kapandığında bir başka yenisi açılıyor.

Oysa kapanan kapıya rağmen düşüncelerimize, nedenlere, keşkelere öylesine odaklanmışızdır ki yeni açılan kapıyı fark etmiyoruz, edemiyoruz veya görmek istemiyoruz.

Düşünüyorum da tüm fırsatlar bebekliğimizden hani o ilk “ıngaa” sesinden itibaren bize sunuluyor da bizler mi görmüyoruz, umursamıyoruz, tedbirsiz davranıyoruz, kendimize mi çok güveniyoruz veya tembellik mi ediyoruz acaba? Sahip olduklarımızın değerini zaman zaman bilemediğimiz gibi.

Evet, yaşamımızdaki güzel anların lastiğini patlatmadan, güzel günlerle gülelim.

Resim:www.sihirlitur.com

 
Toplam blog
: 110
: 811
Kayıt tarihi
: 12.03.07
 
 

Hayatta iki şey vardır; masallar ve sonuçlar. (Erol Aslan)      ..