Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

29 Aralık '06

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Yaşamın ustaları

Yaşamın ustaları
 

Birey olmak konusunda nerelere geldiğimizi düşündüm. Çevremdeki insan davranışlarına baktığımda, birey olma konusunda henüz yolun çok başlarında olduğumuzu hissediyorum. Birey olmak ile toplumsal sorumluluk arasında ilişkinin çok iyi kurulmadığı görüşündeyim. Dikkat ederseniz aile yaşamında, arkadaşlar arasında, aşk ilişkilerinde “ haklar ” , “ sorumluluklar ” ın önüne geçmeye başladı. Bu vahşi bireycilik anlayışının ana ekseni. Hak ve sorumluluk kavramlarını dengeleyemez iseniz, yani sadece “ benim hakkım ” derseniz sosyal yaşama katkınız pek anlamlı olmaz, yalnızca “ sorumluluklarım ” derseniz kendiniz olmaktan çıkarsınız kimliğinizi elinizden alırlar. Bugünkü nesil çatışması “ haklar ” ını savunanlar ile onlara “ sorumluluklar ” ını anımsatanlar arasında oluyor.

İki insan yıllarını birlikte yaşamışlar, evlenmişler, çoluk çocuk sahibi olmuşlar, aniden biri bir başkasına aşık olduğunu sanıyor ve hakkı (!) olan aşkı(!) yaşamak için tüm sorumluluklarını terk ediyor.

İki insan yıllarını birlikte yaşamışlar kavga ve gürültü içinde birbirilerine saygıları yok, çocukları var, onlara karşı sorumlulukları(!) yüzünden bu cehennemde yaşıyorlar.

İki insan yıllarını birlikte yaşamışlar, çocukları var, biri başkasına aşık oluyor, sorumlulukları nedeniyle bu aşka sıcak bakamıyor, lakin yaşam çekilmez hale geliyor evde hiç olmayan kavgalar çıkıyor. Sonra bir araya gelip neden böyle olduklarını konuşuyorlar. Durum anlaşılıyor, medeni iki insan gibi, çocukların durumu görüşülüyor, onların nasıl yara almadan bu durumdan haberdar edileceği tartışılıyor. Yeniden denemenin mümkün olup olmadığı araştırılıyor.

İşte üç tane örnek verdim, hangisi gerçek birey olmakla daha ilintili?

Hak ve sorumluluklarla ilgili yaşam biçimlerinin yanına ben “ iletişim ” denilen insan olmanın temel öğelerinden birini sokmak istiyorum izninizle. İletişim kaygısı taşımayan bir insanın anlatması ve anlaşılması da mümkün değildir bugünkü hız dünyasında. Kentleşme ilginç bir şekilde insanların bireyselleşirken, profesyonelleşmesini de gerektiriyor. Profesyonel ne demek, yaptığı işin uzmanı demek, yani yaşam da bu hız ortamında artık “ bir iştir ” o halde profesyonellik önemlidir. Eskiye göre daha fazla ihtiyacımız var “ yaşamın ustaları ” na. Hani bize ders vermeden yol gösteren, hani bize davranışları ile örnek olan, hani bize “ hak ” ve “ sorumluluk ” denilen kavramların nasıl dengelendiğini gösteren.

Yaşamın ustalarının kimler olduğunu yaşamınızın üçüncü çeyreği başlarken fark edersiniz. Bazen o arkadaşınızdır, bazen babanız, anneniz veya kardeşinizdir. Birlikte geçirdiğiniz elli yıldan sonra anladığınızda , ne olur dikkat edin onları çok kırmamış olasınız.

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara