- Kategori
- Güncel
Yaşasın, zamlardan kurtuluyoruz!..
Sigara, içki, doğalgaz, elektrik, petrol, araba ve cep telefonlarına gelen son aşırı zamlar konusunda sayın Bülent Arınç şöyle buyurdu: “Bu zamlar 74 milyonu ilgilendirmiyor, endişeye mahal yoktur, zenginlere yönelik zamlardır bunlar” dedi…
Bir büyüğümüz öyle dediyse, doğru kabul etmemiz gerekir, adap ve gelenek böyle…
Zati 74 milyon insanın hepsinin arabası mı var? 74 milyon insanın cep telefonu mu var? Bu 74 milyonun içinde yeni doğmuş bebeler var, yatalak hastalar var; ayaktan, elden, belden, kafadan engelliler var, tımarhanelerde ve hapishanelerde yatanlar, tövbekâr olanlar var! E bunların hepsi cigara içip savurmuyor, rakı içip bağırmıyor ya!?
Doğalgaz desen, hep zengin semtlerine döşendi, sadece onlar yakıyorlar! Gerisi teneke sobalarda çalı – çırpı ile kozalak yakıyorlar! Araba ve cep telefonu desen, çoğumuzda Hak getire; kontöre, benzine, vergiye, trafik cezalarına para mı yetiyor!?
Milletin çoğu işine at, eşek ve develerle gidip geliyor değil mi? Eee, neden bu zamlar 74 milyonu ilgilendirsin ki? Öyleyse bu zamlar, ülkenin sadece % 5’lik zengin kesimine ilgilendirir, bize ne yahu!?
Maliye Bakanımız sayın Mehmet Şimşek ise, daha ilk gün yüreklerimize su serpmiş ve şöyle demişti: “Bunlar zam değil, bir ‘güncelleme’ işidir! Bunlara ‘zam’ diyerek milleti niye telaşa veriyorsunuz, bunu benden daha mı iyi biliyorsunuz!?” diyerek basına da posta koymuştu…
Ama bizi esas rahatlatan ise, sayın Başbakan oldu. Kızılcahamam Kampı’na topladığı Vekillerine tam bir saat kırk beş dakika nutuk çekerek, herkesin gazını almayı başardı. Başbakan şöyle dedi:
“Bunun adı güncelleme değil, ZAMdır!.. Ben lâfı dolandırmayı sevmem, açık konuşurum! Bu zam da, olayı büyütmeye lüzum yok ki!.. Efendim, karar açıklandığından beri; ‘sigaraya zam gelmiş, içkiye, arabaya zam gelmiş’ diye, muhalefet ortalığa sığmıyor! Bunun kolayı var efendim; bırakırsın sigara içmeyi, içkiyi azaltırsın, lüks arabalar yerine biraz ucuz yerli arabalara binersin, zam meselesi kökünden hallolur, değil mi?” dedi.
Bu sırada, salonda bulunanlar bu sözlere ayakta alkışladılar…
Yanlış anlamadımsa eğer; hükümet benzine, mazota zam mı koydu? Çek garaja arabanı, kamyonunu, minibüsünü, orada dinlensinler…
Doğalgaza zam mı geldi, kapat vanalarını, battaniye altında titreyerek kışı geçir beyim…
Cep telefonunu güncellediler mi? At çekmeceye, dinlensin kerata!.. Hem dinlenme endişen, hem de sabahın köründe yaka - paça Silivri’ye turistik seyahat derdiniz olmaz!..
Kumaşa, atlete, dona zam mı geldi; giymeyiverin efendim! Adem babamızla Havva anamız bunları mı giyerlerdi? İnsanoğlu çıplak doğar, çıplak gider! Masraf etmeden, zam ödemeden, önünüz ile arkanızı iki incir yaprağı ile kapatıp, anadan üryan ve özgürce ortalıkta dolanın kardeşim!..
İlâcın fiyatını mı güncellediler, yani arttırdılar; ondan kolay ne var yahu: Bulun nefesi güçlü bir hoca, üfletiniz!.. Mahalledeki kocakarılara gidip, doğal bitki ilâçları ile ilâç yapın, bir de rüya tabirleri yapanları ziyaret edip, kurşun döktürün, tedaviniz tamamdır!..
Efendim et, balık, tavuk, yumurta, ekmek fiyatları mı arttı? Sayın Başbakanımızı duymadınız mı siz? Bunlara da protesto edip, özgürce açlık grevine gidin, bunları yememe boykotu yapın! Baksanıza, çok şükür memleketimize demokrasi ve sınırsız özgürlükler geldi, sonuna kadar bu haklarınızı tepe tepe kullanın!..
Kitaba, gazeteye, tiyatro ve sinemaya zam mı geldi? Okumayın, izlemeyin, dinlemeyin efendim!.. Bu memlekete tüm kötülükler zati bunlardan geliyor! Merhum Celal Bayar büyüğümüz ne demişti: “Bu okumuşlar yüzünden, bir Kış günü memlekete neredeyse ‘Komünizm’ gelecek” demişti, unuttunuz mu? Okumayıverin canım siz de…
Bir Maarif Vekâleti Vekilimiz (Milli Eğitim Bakanı) ne buyurmuştu: “Ulan şu okullar ile muallimler olmayıverse, şu Maarif Vekâletini ne güzel idare ederdim yahu” dememiş miydi?
Ahh, ah!.. Şu 74 milyon insanımızla şu basın olmayıverse, bu iktidarımız da bizi bir güzel yönetecek ya, bu milleti nereye götürelim bilader!? Ne kadar versen makbule geçmiyor ki!.. Görüyorsunuz işte; yüz veriyorsunuz, astarını da istiyorlar kardeşim!..
15 Ekim 2011/ Sakin KOŞAR.