Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yaşlanmadan önce gençliğinizin kıymetini biliyor musunuz?

Yaşlanmadan önce gençliğinizin kıymetini biliyor musunuz?
 

Hepimiz bir gün yaşlanıyoruz. Kural bu!


FOX TV'nin DOBRA DOBRA'sının tekrarını izliyorum. Saat 04:00. Hazirandan itibaren akşamları yayına gireceklermiş. Onlar da gündüz programlarının kirliliğinden şikâyetçiler.

Bu programların duayeni "Yasemin Bozkurt" da konukları arasında. Bir ara GÖNÜL AKKOR'u soruyorlar.

- Gönül Akkor nerede acaba? Yıllardır kendisinden haber alınmıyor. Kamuran Hanım, bizi seyrediyorsanız bir haber iletin, vs diyor Şenay Düdek.

Yasemin Bozkurt,

- Duyduğuma göre gözünden rahatsızlığı varmış, bu durumda halk arasına karışmak istemiyormuş, kendini geri plâna çekmiş, diyor.

Konu BEHİYE AKSOY'A geliyor. O da galiba "Alzheimer" olmuş. Kimseyi tanımadığı veya her şeyi unuttuğu için kendini yalnızlığa gömmüş.

Sonra konuşma arasında, "Belirli mevkilere gelmiş insanlar bu durumlarda görünmek istemezler, insanlar arasına karışmazlar" deniyor.

Şeyh Edebali'nin takriben 750 yıl önce söylediği şu öğütünü hatırlatmak isterim,

Şu üç kişiye acı;

* Câhiller arasındaki âlime
* Zenginken fakir düşene
* Hatırlı iken itibârını kaybedene.

Acıyın ama ona asla belli etmeyin! Kendisini şahsen çok yakından tanımıyorsanız maddi yardım teklif etmeyin. Gururlu insanlar kendilerinin kötü durumlarını başkalarına örnek olması için anlatırlar. Yardım dilenmek için değil.

Gençliğinizin, güzelliğinizin, sağlığınızın kıymetini bilin!
Durumunuz her zaman değişebilir. Hele yaşlanınca, ne kadar genç görünmeye çalışsanız da bedensel fonksiyonlarınıza makyaj yapamıyorsunuz. Bizim ülkemiz gibi sağlık sistemi sağlıksız bir ülkede yaşıyorsunuz işiniz daha da zor.

Beni yakından tanıyan bir dostum, dün telefonda şunları söyledi:

"- Bu kadar becerikli ve kültürlüsün, çok meziyetin var, mutlaka bir gün başarıya ulaşacaksın!"

İşte bu zor. Muhitimdeki insanlarla iş yapmak zorundayım. Şu andaki imkânlarım buna izin veriyor. Ama muhitimdeki insanların yaşam tarzları değişik.

* Senin ümmet olmadığını, onların tarikatına saygı duymadığını öğrenirlerse, sana iş yaptırmıyorlar.

* Saçını uzun görünce hemen ön yargılı düşünüyorlar.

* Bilgili, kültürlü, çağdaş olduğunu görünce kompleks içinde kıvranıyorlar. Sana gıcık olsun diye iş yaptırıp, aşağılamaya kalkıyorlar. Ya da sana iş yaptırmıyor, hemşehrilerini tercih ediyorlar.

Bunlara muhatap olmamak için oturuyorsun evinde, bekliyorsun sermayenin gelmesini. Varsa böyle bir imkânın. Yoksa kaderinle baş başasın!

Gururlu bir insanın başarılı durumdan başarısızlığa düşmesi zor. Gençliğimizin kıymetini bilmeli, mutlaka ileriye yatırım yapmalıyız.

İnsanın yaşlılığında bol parası varsa yalnız kalma ihtimali yok denecek kadar azdır. Yalakalıktan da olsa, menfaat düşkünleri de olsalar yalnız bırakmazlar sizi. Bunların arasında mutlaka birkaç tane de samimi olanı vardır. Siz de onlara daha çok güvenir, ötekilerle yalnızlığınızı bertaraf edersiniz.

Sizler gençliğinizde yaşlılığı düşünüyor musunuz? Ya da düşündünüz mü?

Saygı ve sevgilerimle.

Mustafa Mumcu, 09 Ocak 2008, Saat: 06:30

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..