- Kategori
- Gündelik Yaşam
Yatırım yapar mıyız?

Yatırım yapar mıyız? Ya da nelere yatırım yaparız?
Bu soruları kendime yönelttiğimde nelerle karşılaşacağımı bilsem de soruyorum kendime;
Materyalist bir adam mıyım acaba? -Evet ‘iyi’ olan her şeyi birçokları gibi bende severim. Nerdeyse 28 yıldır ve bu süre içinde kendi paramı kazandığım süreçte tüm yatırımımı sadece gardırop ve portmantoma yapmışım! Şaka gibi! Farkındalıktan bahseden ben ‘elde edemeyenlerin’ varlığını bile bile eskitemediklerime yenilerini eklemişim yıllardır!
Elde edemeyenler için sadece üzülmekle kalmadım, kalmayacağımda ama daha fazlasını yapamaz mıydım bu süreçte? Elbette yapabilirdim!
Peki bu adam geleceğe dair hiç yatırım yapmadı mı? –Hayır, gününü kotardı sadece! Tek bir TL’si dahi yok birikim amacı ile saklamış olduğu!
Yaptığı en büyük yatırım ise ‘dostluk’ ve ‘doğru’ olmak üzerine yaptığıydı aslında! Bugün geldiği noktadan pişman mı? TL anlamında yapmadıkları için, belki ucundan azcık. Nasılsa hep olur onlar ama dostluklar ve anımsandığında yüzlerinde tebessüm oluşturabildiğin insanların varlığı en önemlisi sanırım benim için…
Yazmaya başlama nedenim aslında ‘iyi ki varsınız’ başlıklı yazımda ‘varlığın hayatıma anlam kattı ve ben o anlam olmadan yaşamak istemiyorum’ diyen arkadaşımdan bir haber almış olmamdı. 'En son ne zaman görüştüğümüzü anımsayamıyorum' yazmıştım dört ay önce yazdığım yazımda. O günden bugüne geldiğimizde biz görüşmeyi başardık. İstanbul’un en sevdiğim mekanlarından ‘teras’larından birinde keyifle, cümleleri birbirine sıkıca bağlayarak, kırılan muhabbetleri ardımızda bıraktık. Eskileri, yenileri paylaştık ve hayallerimizi saldık İstanbul semalarına birer birer, dönüp bizi bulmalarını diledik arkalarından bakarken…
İşte bugün aldığım haber, en azından onun dileklerinin gökyüzünden düşüp onu bulmaya başladığının sinyali oldu. Bilmiyorum dileklerini gerçi, paylaşılınca gerçekleşmez derler ya bizde paylaşmamıştık birbirimizle.
Dostluğumuz ile sımsıkı sarmaladığımız canlarımızı paylaşmak ilk etapta zor gelmiştir hep, en azından bir çoğumuz için. Ne zaman hayatlarını paylaştıkları diğer insanları tanıyıp kabulleniriz ancak o zaman gönül rahatlığı ile devam edebiliriz belki de dostluklarımıza. Küçükken sorun olurdu bu aşk meşk durumları, karşı cinsten dostlarımızla aramızda. Şimdi yüzümde tebessüm yaratsa da belki de hala onaylamayı ister benliğim dostlarımın birlikte olduğu insanları. Ne haddime aslında herkes kendi doğrusunu seçiyor ama yinede endişelenmemek ne mümkün!
İşte sevgili dostumda yıllar önce tanıştırmıştı o zamanki erkek arkadaşı, şimdiki eş adayı ile. Evlenme teklif edilmiş ve teklif kabul edilmişti geçtiğimiz dönemde ama henüz adetten olan ‘kız isteme’ merasimi gerçekleşmemişti. Geçtiğimiz günlerde bu merasimde atlatıldı onlar için. Şimdi sıra ikinci merasimde bende bunun davetini aldım. Mutluyum onlar için, umuyorum bugünkü sevgileri kalplerinde her zaman daim olsun...
Aslında sadece bir kutlama yazısı yazabilirdim, dostluklar ve onların seçimlerini sorgulamadan kabullenebilmek başlıklı bir yazıda çıkabilirdi ya da yatırım yapıp yapmadığımız veya nelere yatırım yaptığımızı sorgulayabilirdim… Hepsinin içinden geçmişim baktığımda, maksat ‘değinmek mi içlerine girip derinleşmek mi’ çok fazla takılmıyorum bu sorunun cevabına bugünlük.
Son söz olarak; yatırım yapar mıyız ya da nelere yatırım yaparız?