- Kategori
- Şiir
Yaz yağmurları...

Mahallemizin sokakları
Portakal çiçekleri kokarken
Güneş gibi girdi kapımızdan içeriye
Merhaba, dedi
Biliyor musun hiç değişmemişsin…
Kaç yıl oldu?
Konuşmayı unutmuşum
Bilmem dedim
Sen giderken yağmur yağıyordu
“Yaz yağmuru…
Bu mevsimde
Çok yağmur yağmaz Adana’ya
Sayamadım…
Ama gittiğin günü hatırlıyorum
Üzerinde
İnce ucu dantelli entari
Sırılsıklamdın…
Uzaklara bakıyordun durmadan
Ellerin üşümüştü…
Yaşanması unutulmuş yıllar
Aklımda kalan
Narçiçeği rengindeki dişiliğin
Koşarken
Havada uçuşan eteklerin ve
Nihavent makamındaki
İnci gülüşlerin…
***
Şimdi aylardan Nisan ayı
Hava da aşk kokusu,
Zemberekli saat, kalp atışlarım
Durdu duracak…
Sarıldık, yüzü bembeyazdı
Saçlarını kokladım
Ateşte yeni kavrulan kahve kokusu
Gözleri kahve dumanı
Yüreği yarı aralanmış cennet kapısı
Hadi gir içeri
Demesinden korktum…
Sustuk,
Birbirimize baktık sadece
İkimizin yüzünde yaşanmışlıklar
Avuçlarımızın içinde
Dökmeye kıyamadığımız gözyaşları…
Mevsim ilkbahar
Mayıs ayının kapısındayız…
Hava bulutlu
Mavi çam yapraklarında
Yağmur damlaları…
Acaba diyorum hiç yağmasa mı artık
“Yaz yağmurları”
…
Hiç gitmese…
Erdoğan ÖZGENÇ
Adana 19.04.2014 13.03