Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yaza başlarken.....

Yaza başlarken.....
 

Acaba daha kaç kişi hayatını kaybetmişti? Benim bildiğim bu yıl iki kişiydi. Birinin cenazesine gitmiş, diğerine gidememiştim. Geçen yıl ise hayatını kaybedenlerin sayısı 5 kişiydi.. O kişilerden biriyle bir önceki yıl birlikte balığa çıkmış, hatırı sayılı miktarda mezgit yakalamıştık. Hemen alt katımdaki kişi dünya iyisi bir insandı. Ama amansız bir hastalık onu da almıştı.

Yaz aylarını geçirdiğim ilçeye bu duygularla gidiyordum. Bir yıl önce gördüğüm kişilerden bazılarını artık görmemeye alışmıştım. Yaşamın kuralı, sırası gelen bu dünyadan göç ediyordu.

******

Beş yıl önce aldığım yöneticiliği bir türlü kimseye satamıyordum. Geçen yıl sonunda çatıları komple değiştirirken, günlerce adamların başında yazın bir kısmını damda geçirmiş biri olarak, bu yıl bu işten kurtulabilecek miydim acaba? Bir de aidat toplamak için insanlara defalarca telefon etmek de işin ayrı bir yönü....

******

Yazlıkçılar şimdiden sahili parsellemişlerdi. İlk gelenler deniz kenarını temizleyip, egemenliklerini ilan eder gibi, bayraklarını yani şemsiyelerini sahile dikiyorlardı. Artık o parsel sezon sonuna kadar o kişilerindi sanki. İlerleyen günlerde sahilde yer bulamayanlar, onların yerlerine oturunca, "Burayı biz temizledik, burası bizim diyorlar", yeni gelenler ise "Burası tapulu malın mı?" deyince tartışmalar başlıyordu. Bir keresinde belediye başkanına demirbaş haline gelen şemsiye ve şezlongları toplatmasını söylediğimde, Ak partili belediye başkanı "Öyle bir şey yaparsam Ak parti insanların denize girmesini istemiyor diye laf çıkarıyor. Ben karışmıyorum, isterseniz kaymakamlığa şikayet edin" demişti.

******

Karayolları sanki başka yol yokmuş gibi sahilin üzerindeki ormanın içinden yeni bir yol açmış, o güzelim manzaranın ortasından kabak gibi toprak yol sanki alay eder gibi sırıtıyordu. Binlerce ağaç o yol yüzünden katledilmişti.

******

Ormanın içi ıhlamur ve kestane ağaçlarıyla doluydu. Ancak insanlar şimdi olduğu gibi ıhlamur zamanında ormandaki ağaçları dallarını acımasızca kırarak ıhlamur topluyorlardı. Dalından koparmak güzel bir şey ama ağaçlara zarar vermeden.. Bunları yapmayı ne yazık ki düşünmüyor insanlarımız. Üç beş kuruş için ağaçları katlediyorlar. Ekim ayında da aynı sahneyi kestane ağaçlarında görüyoruz.

******

Geçen yıl denizi birlikte temizlediğimiz köpek, beni görünce boynuma sarılıyor. Çamurlu ayaklarının yeni giydiğim tişörtü kirletmesi umurumda olmazken, bir trafik canavarı yolda sürat denemesi yaparken başka bir köpeğe çarpıyor, köpek can havliyle ormana doğru koşarken, o serseri ilerde bir kedinin ölümüne sebep oluyor ve arkasına bakmadan kaçıyordu.
******

Geçen yıl Kasım ayı yaz sıcaklığında geçerken, bu yıl Haziran'ın sonuna geldiğimiz şu günlerde deniz girilemeyecek kadar soğuk. Hava güneşli olmasına rağmen sert esen rüzgar denizin ısınmasını engelliyor. Zaten okullar tatil olmasına rağmen deniz kenarlarına gelenler de çok fazla değil bu yıl.

*****

En güzeli herhalde iki yıl önce diktiğim ve şimdi bahçede açan fotoğraftaki güller.....

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..