Yazar Latife Tekin’ e saldırı

Türkiye’nin dört bir yanı pazarlanırken parsel parsel ve yıllar yıllar önce kilometrelerce sahil bandında kuş uçmaz kervan geçmezken, sadece 20 yıl içinde artık denize girecek yer bulmada zorlandığımızı yazmıştım daha önce değişik defalar. Herhangi olası bir depremde konunun uzmanlarınca barikat görevi göreceği söylenen Sorgun Çamlığını ise büyük mücadeleler, kampanyalar, konserler sonucu zar zor da olsa kurtarabilmiştik rantiyecilerin elinden. Aslında tam olarak kurtarmış da sayılmayız da. Sadece son üç dört yılda her biri en az yedi yüz elli yatak kapasiteli olmak üzere beş altı tane otel yapıldı, Side Sorgun sahil şeridindeki etrafı ormanla kaplı alana. Hatta o sahil şeridinde bulunan otellerin bahçesi çam ağaçları ile doldur. O oteller yapılırken en az o kadarı da kesilmiştir büyük bir ihtimalle.

Bunun yalnızca bölgemizin sorunu olmadığını da biliyordum. İşte gazeteler arasında mekik dokurken buna benzer bir habere rastladım ve sizle de paylaşmak istedim.

MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde Gümüşlük Çevre ve Eğitim Vakfı tarafından `Gümüşlük'ün ortak çevre sorunları ve Myndos kazıları' konulu panel düzenlendi. Yazar Latife Tekin, Myndos kazılarında gelinen son durumu masaya yatıran uzmanlara, arazilerin kamulaştırılmasıyla ilgili soru yöneltmek isteyince gerginlik çıktı. Kemal Durmaz İlköğretim Okulu'ndaki paneli izlemeye gelen bazı kişiler, Tekin'in üzerine yürüdü, onu dışarı çıkarmak istedi. Çevrecilerin araya girmesi ile olay büyümeden önlendi.

BAKANLIK ÇALIŞMALARI DURDURDU

Prof. Dr. Mustafa Şahin, arkeolojik araştırma ve kamulaştırma çalışmaları yapılacağı iddia edilerek, kazıların Bakanlar Kurulu kararı ile son 2 yıldır durdurulduğunu belirterek, "Bakanlık tarafından gönderilen yazıda 417 parselde bana kazı yapmam için gerekli izinler verilmişti. Çünkü Mehmet Durmaz `Benim arazimde kazı yapın' diye başvuruda bulunmuş. Bu arazide kazı yaptım, daha sonra raporlarımı gönderdim. Ancak sonra kazı çalışmaları iptal edildi. Antik kentteki kazılar da bakanlığın açtığı anlamsız soruşturmalarla durduruldu. Bu nedenle Gümüşlük halkını antik kenti gün ışığına çıkaracak projeye sahip çıkmalarını ve kazıların devam etmesi için mücadele etmeye çağırıyorum" diye konuştu.

Kazıların devam ettiği arazinin sahibi, bazı silah üretici firmalarının Türkiye temsilcisi olduğu belirtilen Mehmet Durmaz da her türlü kazı faaliyetine izin verdiğini ve ve hiçbir maddi fedakarlıktan kaçınmayacağını belirtti. Durmaz, "Buradaki tarihin ortaya çıkarılması için tüm gücümle yardım etmeye hazırım. Ancak çıkarılan anlamsız dedikodular, satın aldığım arazilere 5 yıldızlı oteller yapacağım doğru değil. Kültür turizmine hizmet etmekten başka amacımız yok" dedi. Radikal

Haberin devamı için tıklayın lütfen. http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=927612&Date=24.03.2009&CategoryID=77

Herkesin susturulmaya çalışıldığı bir süreçten geçerken biliyorum çok zor ama yine de çevremizde yaşanan bu tür olaylara duyarsız kalmayalım diyorum. Bir kısmını kaptırmış olsak da bugün soluk alabileceğimiz, piknik yapabileceğimiz bir Sorgun çamlığımız varsa, bu Sivil Toplum Örgütlerinin önderliğinde Manavgatlının ve Sorgunlunun konuya sahip çıkması ile olmuştur. Yoksa yarısı gitmişti şimdiye kadar çoktan. Fakat o bölgede hala bazı pazarlıkların sürdüğü, el altından yürütüldüğü aldığımız duyumlar arasında. Bu gün bazı küçük hesaplarla topraklarımız pazarlayanlar geleceğimizi çalmaktadırlar. Ormanlar ise birden fazla yararı ile çocuklarımıza emanet edeceğimiz en değerli varlıklardır.

Tam yazıyı bitirmiş bloğu atacaktım ki; Yeni Şafak Gazetesinde yazarla ilgili bir başka habere daha rastladım. Anlaşılan o ki; bu saatten sonra yazarımızın başı dertte gibi görünüyor biraz. Bu konuda sadece link vermekle yetineceğim. Her iki haberi değerlendirip, herkesin kendine göre bir yorum çıkaracağını düşünüyorum. Sevgiler

http://yenisafak.com.tr/Gundem/?i=125824

Son olarak: Hani Orhan Veli demişti ya… Aklıma geldi, paylaşayım istedim.

“Neler yapmadık vatan için. Kimimiz nutuk çektik. Kimimiz öldük”