Yazılarım yüzünden tazminat davası açtılar

Ben 11.11 2006'da Milliyet Blog'a katılmak onuruna erdim, beni en mutlu eden, anılarımı, yaşayıp, deneyimlediğim olguları, herkesle paylaşmak, kendime öznel bir göz ile bakabilmek fırsatı bulmamdı amacım.

Ben yazar değilim, sadece duygu, düşünce ve yaşadıklarını yazı yoluyla anlatmak isteyen, ama bu arada kimseye hakaret etmeden, kalp kırmamaya çalışarak kendini ifadeye çalışan , ortalama zekaya sahip, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım.Kendime on üzerinden dört buçuk veririm, bu da benim sade bir insan olarak, şu yalan dünyada kendince varolma çabası gösteren bir yaşam yolcusu olduğumdur.

Başıma gelene inanmakta oldukça güçlük çekiyorum. Ben Başkentimiz Ankara'da yaşıyorum. Burada Mustafa Kemal var, Anıtkabir'imiz; Hacı Bayram Veli Hazretleri gibi yaşamında, her yönden örnek olmuş, kalp kırmadan muhtaç insanların, mazlumun yanında olmuş, adil, güzel yürekli bir zat var.

Bel fıtığım nedeniyle ağrıdan kurtulmak için bir çok yola başvurdum, biri de televizyonda "bel fıtığına tek çözüm benim"diyen bir doktoru bana anlata anlata bitiremediler, ve beni ikna edip, İstanbul'a gönderdiler. Ben de genellikle yaşadıklarımı yazmayı, paylaşmayı sevdiğim için yazdım. İsim verdim; doktoru incitecek, kıracak, ya da mesleki bilgi ve becerisine zarar verecek hiç bir şey yazmadım; sadece düşüncelerimi ifade ettim. Bana ameliyata gerek yok, ama ağrıyı tamamen geçiririz, deyince ameliyat fikri gelişti; doktor" yedi milyar isteyince" şaşkınlığımı gizleyerek, sömestir tatilinde gelip ameliyat olmayı düşünebilirim gibi bir şey söyledim ama kesinlik yoktu!

Düşüncem, asgari ücretin 400YTL olduğu bir ülkede bu istenilen rakkamı yorumlarınıza bırakıyorum dedim ve bir arkadaş bana mesaj göndermiş, bu doktoru tavsiye edermisiniz, siz gittiniz diyerek. Ben de spor ve yüzmeyi tavsiye ettim ve özellikle bel fıtığı konusunda sürekli duyarsınız, falan yerde falan kişi tamamen iyileştiriyormuş, bu kişi bu konuda süpermiş vesaire. İşi tüccarlığa dökmüşler, bu yalan mı? Ülkemizde ne yazık ki, dürüst ve namuslu insanlar için yaşamak gitgide güçleşiyor.

Bir kaç gün önce postadan 22.Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 18 Eylül 2007, sabah 9:30 'a davalı ben, davacı doktor hanım. Benden 70 milyar lira tazminat istiyor!!!

Hakem bile önce sarı kart gösteriyor, sonra kırmızı kart! Ben bu doktora "çirkin saldırı"larda bulunmuşum, özel sitemden!!! Azizim burası kamuya açık, herkes yazabilir, ben burada ki bazı blog arkadaşlarımı o kadar çok seviyorum ki, hiç görüşmemiş olmamıza rağmen, çok mutluyum burada. Herkese açık, doktor da yazabilir burada!

Demek ki duygu ve düşüncelerini dosdoğru söylemek "çirkin saldırı "olarak algılanıyor, bir insanı uyarmadan, yanlış anlaşılmaları çözmeden, tazminat davası açmak!!!

Para insanların bu alemde oluşturdukları, yapay bir güç, ne yazık ki insanları köleleştiren kağıt parçaları, erdemli olan herşeyi silip götürüyor, insanları sığılaştırıyor. Para çok şık bir yatak alır ama uykuyu satın alamaz!

Blog yazılarım nedeniyle "Amerika'dan ödülleri olan, eşi benzeri bulunmayan değerli doktor, benim gibi sade kendi halinde bir vatandaşın yazılarıyla, işsiz kalma noktasına gelip, bana tazminat davası açıyor!!! Dınınnınııııııın, az sonra....

Ben neymişim dedim yahu!

Siz beni meclise alın bakın yazılarım, insanları bu kadar etkiliyorsa , ben hep doğru yönde koşullayayım insanları... Akıl alır gibi değil. Demek ki işleri yavaşlayan herkes bir "kurban"seçip, tazminat davası açsın, hem de 70 milyar lira, öyle üç kuruş, beş kuruş değil.

Ben İlahi adalet'e bütün kalbimle inanan bir kişi olarak, bu suçlamayı haketmediğimi düşünüyorum. Benim ne kadar yürekli bir savaşcı olduğumu görecekler. Özellikle gurur duyduğum, şimdi avukat olmuş bir öğrencim savunmamı hazırlıyor. Bakalım, göreceğiz. Davayı, gelişmeleri anlatacağım.

Değerli blog yazarı arkadaşlarım, lütfen kimsenin ismini vermeyin yazılarınızda, iyi niyetiniz bakın nasıl değerlendirilebiliyor, yazılarınıza dikkat edin. Benim alnım açık, vicdanım rahat. Adalet yerini bulacaktır.

Beni destekleyeceğinizi, bana inanacağınızı biliyor, hissediyorum. Bu ülkede herşey bu kadar ucuz ve basit olamaz, olmamalıdır.

Bakalım yaşadıkça daha neler gelecek başımıza!!!