Yazma özgürlüğü

Çölaşan ister beğenin, ister beğenmeyin Türkiye’nin en çok okunan köşe yazarıdır.

Okuyucu olarak merak ediyorum neden iş akdi tek taraflı olarak fesih edildi diye. Kamuoyunun bunu bilmek doğal olarak hakkıdır. Ancak bu noktaya Çölaşan’ın yazılarına tahammülsüzlükten gelindiyse vay memleketin haline. O zaman hiçbir gazeteci özgürce düşündüklerini ifade edemeyecek demektir. Bu olayın kısaca anlamı şudur; "Emin Çölaşan bile harcanabiliyor ona göre!"

Gazetecilerin tamamen sendikasız, örgütsüz olması basına sansür uygulamanın yöntemi olarak karşımıza çıkmıyor mu? Bu süreç eğer devam ederse zaten ağır aksak yürüyen demokrasimizin bir ayağına çelme takmış olmayacak mıyız? Liderlerin iki dudağı arasında bocalayan parlementer sistemin açmazlarına en iyi denge getiren özgürce düşündüklerini ifade eden yazarlar değil midir? Katılırsınız, katılmazsınız; ama her biri bu ülkenin değerleridir, aydınıdır! Harcanmamaları gerekir.

Gazeteler ticari kuruluşlardır ve tiraj getiren yazarlar kaçınılmaz olarak elde tutulması gereken en önemli değerlerdir. O zaman bana birileri mantıklı bir açıklama yapmak durumundadır. Okur olarak buna hakkımızın olduğunu düşünüyorum. Eğer yukarılardan, daha yukarılardan gelen bir baskı sonucu bu olay gerçekleşmiş ise gelecek için endişelenmeliyiz.

Çölaşan’ın son dönemde yazdıkları ve hatta dün köşesinde seslendirdiği haberi ile bir ilgisi var mıdır, doğrusu merak ediyorum.