Yedigöller

Şehir merkezinde yaşayanların yazın bunaltıcı sıcağıyla iş stresinin bir araya geldiği, insana nefes aldırmadığı, ruhunu daralttığı anlar vardır bazen, Hani! der ya insan; şöyle hafta sonu başımı alıp nereye gitsem, serin bir ağacın gölgesinde uzanıp gözlerimi kapatsam, sessiz akan derenin şırıltısında, sadece ağacın dallarında ötüşen kuş sesleri duysam, doğayla baş başa bi kafa dinlesem dediği anlar olur ya! İşte böyle zamanlarda günübirlik gidilecek mekanlardan bi tanesidir Yedigöller.

Ülkemizin en güzel karışık doğal ormanlarına sahip, Bolu iline bağlı, sessiz ve sakin tabiatı, yürüyüş yolları, çeşitli türde bitki örtüsü ve ağaç türlerini barındıran saklı cennetlerden biridir Yedigöller. Trekking yapmak isteyenler için farklı arazi şekilleri, şelaleleri ve kamping alanları da mevcut. Yer altı akışıyla birbirine bağlı, 7 adet gölden oluşmuş burası. Göllerin isimleride pek bi nazende; Sazlıgöl, İncegöl, Küçükgöl, Deringöl, Büyükgöl, Kurugöl ve Seringöl’dür

Sonbahar ve kış mevsimlerinde ağaçların turuncu ile kızıl arasında oluşturduğu renk armonisi göllerin üzerine yansıdığında büyüleyici bir manzara oluşturması nedeniyle fotoğraf meraklıları için de uygun bir yer.

Şimdi gelelim ulaşım mevzuuna! İşte o biraz meşakkatli! Ankara-İstanbul karayolundan yaklaşık 150. km. ye kadarı normal. Sonra Yeniçağ sapağından döndüğünüz de stabilize bir yol karşınıza çıkıyor. Ama üzülmeyin! yaklaşık 30 km filan süren zorlu bi yolculuk sonrası gittiğinize değiyor. Burası aynı zamanda Milli park alanı olduğundan ekolojik yapısının korunması adına Orman Bakanlığı bir nevi tedbir niteliğinde yolun seyrinin bu şekilde kalmasını istemiş.

Ben bu geziye tur organizasyonuyla gitmenizi tavsiye ederim. Çünkü tur operatörleri bu konuda çok başarılı! Araba kullanma stresi, yeme içme tedariki düşünmüyosunuz. Size verilen serbest zamanda keşif ve dinlenme için fazlasıyla yeterli oluyor. Üstelik daha da ekonomik! Siz bırakın kendinizi doğanın kollarına, ruhunuz dinlensin.