Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ağustos '09

 
Kategori
Yurtiçi Tatil
 

Zafer Bayramı'nda Fethiye'de

Zafer Bayramı'nda Fethiye'de
 

Ankara'nın trafiği alt üst oldu yine bir kaç gündür! Malum! Zafer Bayramı etkinliklerinin provaları var. Şimdi günün anlam ve önemine haiz bir blog yazmak hasıl oldu içimde...

İstiklal savaşımızın tüm Avrupa emperyalizmine karşı kazandığı zaferin 86. yıl dönümünü geçen yaz yağmurcukla birlikte Fethiye de kutladık. 30 Ağustos da sabahın ilk ışıklarıyla indik Fethiye’ye. Kıyı beldelerde otellerden ve diskolardan sahil boyunca yükselen bilindik batı müziği melodilerine aşinadır kulaklarımız. Bu kez otelin bahçesinde kahvaltı yaparken birdenbire coşkulu bir tempoyla 10.yıl marşı yükselmeye başladı etrafımızda. Ardından mehter marşı derken şaşırdık tabi! n’oluyoruz! dedik. Tatilde saat ve tarih mefhumunu pek takip etmediğimden bir an unutmuşum zafer bayramı olduğunu…

Bu arada cadde ve sahil boyunca dalga dalga sallanan ay yıldızlı bayrağımız ve “FETHİYE TARİHDE TÜRKLERİNDİ. BUGÜN VE İLELEBET TÜRKLERİN KALACAKTIR” pankartlarıyla donatılmış Fethiye Belediye Başkanlığınca..
Bu görüntüler karşısında iç geçirmeden edemiyor insan. Gerçekten Avrupa emperyalizminin etkisinden kurtulmuşuz gibi…. Fethiye’nin yerel halkının önemli bir kısmının ingiliz olması ve hatta mülk edinerek orada farklı sektörlerde işletme sahibi olduklarını öğrendiğimde bir an milli duygularım harekete geçti ve içim burkuldu. Biz pankartlarla avunmaya devam edelim. Dünya cenneti beldelerimiz, maalesef yeni yasanın vermiş olduğu hakla artık yabancıların elinde. Bu topraklar için canla başla milli mücadele veren Kuvay-ı Milliyenin eminim ruhu sızlıyordur ebedi istirahatgahlarında….

Fethiye, kelimelerle anlatılamayacak kadar güzelliklerle dolu bir doğa cenneti gerçekten de. İrili ufaklı koyları, kumsalları, adaları, tarihi kalıntıları ve Toros’ların yeşil çam ormanları ayrı bir atmosfer… Hele de mavi ve turkuaz yeşilin tonlarıyla, bembeyaz kumsalı ve berrak deniziyle eşsiz güzellikteki Ölüdeniz plajı.

Ölüdeniz’in hemen yamacında yeşil çam ormanlarıyla kaplı Babadağ’ın doruklarında yapılan yamaç paraşütü de doğa sporu tutkunları için ideal.. Yapmasanız bile zirveden adeta uçar gibi süzülerek inenleri izlemek bile ayrı keyif..

Tatilin 2.günü Ölüdeniz'den tekne turuna katıldık. Kelebekler vadisi, Akvaryum koyu soğuk ve sıcak su kaynakları Deve plajı ve Nicolas adasında günübirlik gezintiler yaptık. Bunlardan en cok ilgimi çeken Kelebekler Vadisi. Yüksek dağlarla çevrili bu ilginç kanyon, adını ilkbahar aylarında görülen kelebeklerden almış. Bi zamanlar romantiklere evsahipliği yapmıs (yani! çıplaklar kampı imiş burası!) efsanevi bu kanyonun girisinde küçük bir de şelale var. Çadırlı kamp alanı, bungalow evler ve küçük bir restoran var. Vadinin etrafında yer yer yükselen faralya kayalıkları ise tırmanış için uygun bir mekan…

4.gün katıldığımız Tlos antik kenti kalıntıları, Saklıkent, Yakapark ve Patara Plajına düzenlenen jeep safari tatilin en keyif aldığım organizasyonu. Yol boyunca ped şişelerle kovalarla hatta hortumlarla hayatımda hiç bu denli ıslandığımı hatırlamıyorum. Önce neye uğradığımızı anlamadık tabi. Jeep safarinin eğlencesi de buymus meğerse… Daha önce bilenler su tabancalarıyla hazırlıklı gelmiş bu yüzden!

Bunlardan Yakapark, doğal güzelliklerin insan emeğiyle birleştirilerek oluşturduğu ağaçlarda ötüşen kuş sesleri, balıklar, ve şırıl şırıl akan su sesleriyle, eşsiz bir dinlenme mekanı… Çay bahçesinin yanısıra birde yöre insanının elde actıkları gözlemelerin sac da pişerken buram buram yaydığı o mis gibi teryağ kokusu var ya! İnsanın tokken bile iştahını kabartıyor adeta…

Ardından Fethiye Antalya karayolunda pırıl pırıl akan coşkulu şelalesi ve çınar ağaçlarıyla çevrili Saklıkent’e geldik. Burada buz gibi akan şelalenin sularından karsı kıyıya geçerken bir ara ayaklarımı hissetmediğimi farkettim. Su öylesine soğuk ve öylesine şımarık akıyor ki ilerlemek mümkün değil! Nihayet, karşı kıyıya geçince kanyonun derinliklerine doğru ilerliyoruz. 18 km. uzunluğundaki bu kanyonun iki tarafında sarp kayalıklar yükseliyor. Güneş ışınları da temas etmediği için doğal bir klima hissediliyor burada. Yani! görmeye değer bir doğa harikası gercekten de… Ardından çamur banyosu ve patara plajından sonra yorgun ama eğlenceli saatler geçirdiğimiz güzel bir günün aksamı otelimize dönüyoruz.

Kısa, fakat dolu dolu mükemmel bir tatil geçirdik Fethiye de … Aksam saatlerinde yine dönüş ANKARA….

 
Toplam blog
: 48
: 1807
Kayıt tarihi
: 17.07.09
 
 

Bir Nisan akşamı kışı uğurlayan, baharla gelmişim dünyaya…  Hobi olarak çeşitli tasarım etkinlikl..