Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '08

 
Kategori
Restoranlar
 

Yemeğimin üstüne şıp dedi damladı

Yemeğimin üstüne şıp dedi damladı
 

“Balık Kumkapı’da yenir, hem de fasıl eşliğinde” dedi arkadaşlarım. “Tamam, hadi gidelim” dediğimde geceye noktayı klarnetçinin koyacağını bilmiyordum.

Eğlenceli bir yer Kumkapı. Hele de arkadaş grubuyla gitmişseniz. Hemen iki üç masa birleştirilir. Siparişler verilir. Garsonlar servise başlar. Balıklar gelene kadar sohbetle tatlanan mezelerden atıştırılır.

Bu arada diğer masalar da dolar yavaş yavaş. Yazın sokağa çıkarılan masalar havalar soğuyunca içeri alınmıştır ve kapalı ortamda sesler olduğundan daha yüksek çıkmaktadır.

Nihayet balıklar gelir ve sohbetin ritmi yavaşlar. “Siz de balığınızın tadını çıkarırsınız.” diyeceğimi sanıyorsanız fena halde yanıldınız. Tam balıklar servis edilirken restoranın kapısından içeri fasıl grubu girer hem de çala çala. En kalabalık masa olarak gözlerine sizin masanızı kestirirler ve klarnetçi hariç diğerleri tüm dişlerini sergileyen bir gülüşle yanınıza gelirler. Klarnetçi de gelir tabi ama onun ağzı meşgul olduğundan gülüp gülmediğini anlayamazsınız. O kadar yakınınıza gelirler ki kolunuzu oynatıp balıktan bir lokma ağzınıza atacak kadar dahi kıpırdayamazsınız.

İşte tam o anda bir klarneti ilk kez o kadar yakından gördüğünüzü fark edersiniz. Çünkü klarnetçi arkadaş masanın başına tam sizin sandalyenizin yanına gelmiş, klarnetini omzunuzun üzerinden masaya doğru uzatmıştır. Herkesin keyfi yerinde balıklarından atıştırırken bir yandan da şarkıya eşlik etmektedirler.

Birden “şıp” diye bir ses duyarsınız. Hatta sadece duymakla kalmayıp nereye “şıp”ladığını da görürsünüz. Gördüğünüz anda da donup kalırsınız. Restorandaki çatal bıçak sesleri, konuşmalar, keman-darbuka-klarnet üçlüsünden oluşan fasıl grubunun şarkıları, eşlik edenlerin sesleri… Hepsi ama hepsi duyulmaz olur. Artık duyduğunuz tek şey klarnetin ucundan tabağınıza “şıp” diye damlayan tükürüğün sesidir.

Son bir gayretle elinizi çantanıza atar bir miktar para çıkarır ve klarnetin ucundan içeri tıkarsınız. “şıp”lama bitmiştir. Klarnetçi mutludur, parayı almak için klarneti ağzından çeker ve size teşekkür ederek yan masaya yönelir.

Arkadaşlarınız “Acelen neydi, biraz daha bizim masada çalsalardı, sonra verseydik bahşişlerini” derler ama sizin konuşacak ve cevap verecek haliniz kalmamıştır.

Evet, Kumkapı gerçekten eğlenceli bir yer, masanın başında oturmamak kaydıyla.

 
Toplam blog
: 61
: 2350
Kayıt tarihi
: 24.01.08
 
 

17 yaşımdaydım yazmaya ilk başladığımda. Dünyayı tanımaya çalışırken kendimi de tanıdım zaman içinde..