Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mayıs '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yemekteyiz’in Burcu’su…

Yemekteyiz’in Burcu’su…
 

Kaynak: İnternet


Yemekteyiz yarışmasını pek sevdim şahsen!

İlk gün yarışmacıların karakter analizlerini yapıyorum, sonraki günler analizlerimin doğruluk payını gözlemliyorum!

Empati dozunu fazla abartıp onlarla birlikte yemeğin yetişmemesi stresine girmiş halde yakaladığım da oluyor kendimi, kendim ile ilgili bazı gerçekleri de keşfediyorum bu arada elbette, mesela beni en zorlayan bölümü o hengame arasında dört dörtlük masa hazırlama olurmuş!

Bir de servis bölümü… Yani, inatla hiçbir şeyi beğenmemeyi kendine ilke edinmiş bir yarışmacı hem deli gibi eleştiriyor, hem de sizden bir garson becerisi bekliyor, sürekli sizden bir şeyler istiyor, sonra da “Masada yanımızda fazla oturmadı, o yüzden de puan kırıyorum kendisinden” diyebiliyor!...

Sandığım kadar gülüp geçebilir miyim diye düşünmeye başladım örneğin, değişmeye mi başladım yoksa ne?

Son dönemlerde ne meditasyon yapıyorum ne yoga, ah eyvah, iç dengelerim mi karışmaya başladı yoksa?

Sonuçta gördüğünüz gibi, değişik yemek hazırlanışlarıyla tanışmanın yanında pek iyi geldi bu yarışma bana!

İzlediğim zamanlar içinde kişiliklerini çok takdir ettiklerim oldu, örneğin bir hanımefendi vardı, asla çizgisini bozmadı, evinde yüzme havuzu dahi vardı ancak son gün evine gelene kadar diğer yarışmacılar onun ne denli zengin olduğunu anlamadı! Çünkü o hanımefendi bunu hiçbir şekilde yansıtmadı!... Ne küçümser bir bakışını yakaladım her hangi bir evde, ne de yemeklere burun kıvırdığını, gönüllü hizmetlerle ilgileniyordu, üstelik orta yaşına rağmen pek de güzeldi… Fazlasıyla da mütevazı… Takdir etmemem mümkün değildi, tahmin edersiniz ki!

Arada bir kaç kişi daha oldu, hepsini anlatıp gözlerinizi yormaya niyetim yok, bu haftanın Burcu’sundan söz etmek istiyorum, izninizle…

Burcu 29 yaşında, bir ilaç şirketinde tıbbı mümessil olarak çalışırken son dönem işsizler grubuna dahil olmuş, bekar, balık etinde…

İlk gün yarışmacıları ağırladı, öyle doğal panikledi yemek hazırlarken, öyle hoş karşıladı ki konuklarını, ve dahi pek de özel yemekler yaptı, tatmadığım için bir yorum yapma hakkım olamaz ancak yapılanı izlerken tahayyül de edebiliyor az buçuk insan…

Burcu’yu ben çok sevdim!

Bu yüzden yazmadan geçemedim…

Burcu’nun güleçliği riya değil çünkü, dört gündür aynı şekilde devam ediyor, kendiyle barışık bir insan olduğu öyle açık ki, hak yemiyor, problem yaratmak için çırpınmıyor, üstelik kendini de kasmıyor! Asıl önemli olan bölümü burası: Güzel bakıyor dünyaya Burcu!

Kafasının içinde tilkiler dolaşmıyor, net konuşuyor, net duruyor, ne bakışları ne de bedeni ifade ettikleri ile çelişmiyor!

Beğendiğini de, beğenmediğini de söylüyor, aynı netlikle, avını yakalamış yırtıcı bir hayvanın galibiyet edası ya da süt dökmüş çocuk mahcubiyeti olmaksızın…

Kendini de aynı netlikle eleştirebiliyor, ancak övgüsü kadar eleştirisi de aynı çizgide duran rastladığım ender insanlardan!...

Kadın kadına savaş da yaşanmadı pek bu hafta, oysa en alışık olunan durumlardan biri özellikle bu yarışmada…

Bu yüzden belirttim Burcu’nun balıketinde oluşunu, diğer yarışmacı hanımın sıfır bedenine takılıp kalmadı mesela, bravo Burcu sana!

Çok mutlu oluyorum böyle güzel insanların varlığından haberdar olunca, içim genişliyor, gözlerim parlıyor, elimde ayağımda derman çoğalıyor!

Bir de Numan var aynı grupta, ancak onun hakkında görüşlerimi sınamam için yarını beklemeliyim…

Puansal sonuçlar hiç umurumda değil, keşke denk gelse de okusan Burcu, vallaha hayran oldum sana!

Umarım yaşam hak ettiklerini sağlar sana…

Gülgün Karaoğlu

Mayıs,01/09

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..