- Kategori
- Sigorta
Yeni Sigortacılık Kanun'unun 11/4 maddesi
Bilindiği üzere, sigorta sektörü tarafından uzun zamandır beklenen Sigortacılık Kanunu, 14.06.2007 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürülüğe girmiştir. Ancak, bir madde var ki, sektördeki hiçbir Şirketin ve otoriterinin beklemediği bir maddeydi ki bu düzenleme, 11/4 maddesidir. Kanun'un 11. maddesi 4. fıkrası aşağıdaki gibidir:
"Sigorta sözleşmelerinde kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı bırakılmış riskler açıkça belirtilir. Belirtilmemiş olan riskler teminat kapsamında sayılır."
Sigorta hukuku alanında düzenlenen ilk özel kanunda, bu kadar ucu açık ve sınırları çizilmemiş bir madde herkes için sürpriz oldu. Zirâ, bu madde sayesinde, poliçede yazmayan her teminat dışı durum neticesinde meydana gelecek hasarlar, sigorta şirketleri tarafından ödenmek zorunda kalınacaktır ki bu son derece sakıncalı ve haksız sonuçlara neden olabilir.
Çelişki halinde sigortalı lehine yorum yapmak gibi uygulamalar ile sigorta şirketi karşısında daha güçsüz olarak addedilen ve aynı zamanda bür tüketici olan sigortalı korunmalı; ancak, Kanun'daki 11/4'deki gibi bir düzenlemenin uygulaması ile sigortalılar korunmak isterken gerek sigorta şirketleri gerekse dolaylı yoldan sigortalıların mağduriyetine yol açabilir. Nitekim, teminat dışı haller "sınırlı sayıda" olması mümkün değildir ve sigorta şirketi basiretli bir tacir gibi davransa dahi ileride önceden öngörülemeyen birçok hadise söz konusu olabilir. Ayrıca, Sigorta şirketi tarafından sadece poliçede tek tek saymak sureti ile teminat verdiği kalemler için riziko hesaplanır ve bu rizikoya göre prim alınırken, 11/4 maddesinin ucu açık düzenlemesi neticesinde sigorta şirketleri primini almadığı rizikoları da poliçede teminat dışı olarak saymadığı için ödemek zorunda kalabilecektir. Bu durum, sigorta şirketlerini zor durumda bırakabileceği gibi bu tip durumların tekrarlanması halinde uzun bir sürecin sonunda şirketlerin mâli bünyesinin zayıflamasına bile neden olabilir ve sigorta şirketinin mâli açıdan sıkıntı yaşaması neticesinde gene zarar gören sigortalı olacaktır.
Dolayısıyla, sigortalıları koruyalım derken daha yıkıcı sonuçlara ve haksızlıklara yol açılmaz umarım.
"Sigorta sözleşmelerinde kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı bırakılmış riskler açıkça belirtilir. Belirtilmemiş olan riskler teminat kapsamında sayılır."
Sigorta hukuku alanında düzenlenen ilk özel kanunda, bu kadar ucu açık ve sınırları çizilmemiş bir madde herkes için sürpriz oldu. Zirâ, bu madde sayesinde, poliçede yazmayan her teminat dışı durum neticesinde meydana gelecek hasarlar, sigorta şirketleri tarafından ödenmek zorunda kalınacaktır ki bu son derece sakıncalı ve haksız sonuçlara neden olabilir.
Çelişki halinde sigortalı lehine yorum yapmak gibi uygulamalar ile sigorta şirketi karşısında daha güçsüz olarak addedilen ve aynı zamanda bür tüketici olan sigortalı korunmalı; ancak, Kanun'daki 11/4'deki gibi bir düzenlemenin uygulaması ile sigortalılar korunmak isterken gerek sigorta şirketleri gerekse dolaylı yoldan sigortalıların mağduriyetine yol açabilir. Nitekim, teminat dışı haller "sınırlı sayıda" olması mümkün değildir ve sigorta şirketi basiretli bir tacir gibi davransa dahi ileride önceden öngörülemeyen birçok hadise söz konusu olabilir. Ayrıca, Sigorta şirketi tarafından sadece poliçede tek tek saymak sureti ile teminat verdiği kalemler için riziko hesaplanır ve bu rizikoya göre prim alınırken, 11/4 maddesinin ucu açık düzenlemesi neticesinde sigorta şirketleri primini almadığı rizikoları da poliçede teminat dışı olarak saymadığı için ödemek zorunda kalabilecektir. Bu durum, sigorta şirketlerini zor durumda bırakabileceği gibi bu tip durumların tekrarlanması halinde uzun bir sürecin sonunda şirketlerin mâli bünyesinin zayıflamasına bile neden olabilir ve sigorta şirketinin mâli açıdan sıkıntı yaşaması neticesinde gene zarar gören sigortalı olacaktır.
Dolayısıyla, sigortalıları koruyalım derken daha yıkıcı sonuçlara ve haksızlıklara yol açılmaz umarım.