- Kategori
- Gündelik Yaşam
Yeni yıla doğru sevdiklerimizle beraber...
Yılın son günlerini yaşadığımız şu günlerde büyük bir heyecanla yeni bir güne uyanıyoruz. Dünya Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Derneği (DÜÇGEDER) gönüllüleri ve yönetimi iş başında...
DÜYADER yönetimi de bu keyifli günde çocuklarla iç içe...
Şentepe/Şehit Mahmut Özdemir İlköğretim Okulu öğrencileri ve ODTÜ Mezunları Derneğinin proje grubu (Ankara Gönüllü Takımı) aramızda... Kapıda kendilerini karşılıyoruz, en samimi duygularımızla...
Çocukların bazıları palyaçoyu ilk defa yakından gördüklerini söyleyerek palyaçoya sarılıyorlar. Küçüklü, büyüklü hep birlikte palyaçomuzun verdiği komutlarla dans ediyoruz.
Çocuk olmak güzel, onların saf enerjileriyle bizde coşuyoruz.
Ardından; illüzyon sanatını izliyoruz dikkatle, gördüklerimiz karşısında şaşırıp kalıyoruz çocuklarla...İçi boş görünen kutudan nasıl o kadar küçük kutu çıktı diye bakıyoruz şaşkın gözlerle...Peş peşe yapılan yarışmalarda önemli olan kazanmak değil, yarışmak diyoruz.
Bir üst katta bizi bekleyen börekleri, çörekleri afiyetle yerken, içeceklerimizi yudumluyoruz. Çocuklardan biri myrobot resimlerini görerek 'ne olduğunu soruyor' legolardan yapılan robotlarla ilgili bilgiler veriyoruz. Herkes halinden memnun...
Hele bir de küçük hediyeler ve kitaplar onların sevincini ikiye katlıyor. 'Evet', 'Hayır' yarışmasını DÜÇGEDER Başkanı Eda Saraçoğlu, büyük bir keyifle yürütürken, kah gülüyoruz, kah kazanıp kah kaybediyoruz.
Ankara gönüllü takımı kimdir? Diye merak ediyorsanız, size bu pırıl pırıl gençlerimizden kısaca bahsetmek isterim. Doğrusu yönetim olarak gençlerimizle gurur duyduk.
Çocuklarımız yalnız değiller, bir el, bir gülümseme onlara doğru uzanıyor. Yenimahalle ve Çankaya Belediyeleri ile beraber bu gönüllü takımıbelirlenen yavrularımızın evlerine konuk olarak gidip onlarla ilgilenirken; Üniversite-okul projesinde de yine belediyece verilen destekle okullarda tiyatro, dünyamızı anlamak ve hızlı okuma şeklinde üç ayrı alt proje yürütüyorlar.
Bu kadarla yetiniyorlar mı? Yetinmiyorlar...
Sene içerisinde küçük kardeşlerimizle tiyatro, bale gibi çeşitli etkinliklere katılıyor, gönüllülerle seminerler ve çeşitli eğitimlerde bir araya geliyorlar.
"Hiç deniz görmemiş çocuklar var" diyen bir gönüllü bakın bununla ilgili olarak neler söylüyor. " İzmir-Seferihisar'da gerçekleştirilen yaz kamplarında gönüllülerimiz sene içi planlamaları yaparken, kardeşlerimiz de denizle tanışıp bir yandan da eğitici ve öğretici etkinliklerle kendilerini geliştirme fırsatı buluyorlar" diyerek bizlerin yüreğine su serpiyor adeta.
Amaç; çocuklarımızın duygusal büyümelerine katkıda bulunmak...
Çocuklarla ilgilenmek onları sadece bir 'an' mutlu etmekle olmaz elbette, DÜÇGEDER olarak istiyoruz ki, myrobot ve cimicim eğitimlerinin yanısıra önümüzdeki günlerde yapılacak çeşitli organizasyonlarla çocuklarımızın mutlu, kendileriyle barışık birer birey olma yolunda onları geleceğe hazırlamak...
Gönüllüler neden bu işi yaparlar, ister bu dernek olsun ister bir oluşum...
O küçücük yavruların gözlerindeki parıltıdan aldığımız enerji, onların yaşama sevinçlerindeki küçücük bir ışıltı dahi bizleri mutlu etmeye yetiyor...
Bir yıl daha biterken çocuklarımızla böylesine güzel bir yuvanın sıcaklığı bizi kucaklarken bir çocuk saflığında eğlenmenin, bir çocuğun kafasında henüz yerleşmemiş mutsuzluğun güzelliği onlardan bize de bulaşıyor.
* * *
Öyle yerler, öyle mekanlar, öyle yuvalar vardır ki, sizi bir şekilde kendine doğru çeker. Oradaki simaları her seferinde görmek istersiniz, hem de sağlıklı bir şekilde hatta mutlu bir şekilde görmek istersiniz. Akyurt Vakfı Yaşamevi de işte böylesine değerli bizler için… Bizleri yeniden gördükleri için öyle mutlu oluyorlar ki, onların gözlerindeki o ışık bizim de gözlerimizde mutluluk gülümsemesine dönüşüyor. Bir yıl daha biterken bu sevdiğimiz ve değer verdiğimiz insanlarla yanyana olmak yeni yıla girme isteğini daha da bir artırıyor yüreklerimizde…
Yaşamevine gideceğimiz gün, sabah kar yağışı ile uyanıyoruz güne. Uzak olduğu için yol şartları bizi düşündürüyor ve diyorum ki içimden ‘her koşulda gideceğim Allah kısmet ederse.’ Sevgili büyüklerimizle bir araya gelince onlarla da hava durumu kötü olsaydı dahi geleceğimizi söyleyince hepsi aynı ağızdan diyorlar ki, ‘kar yağışının durması için çok dua ettik’ içim bir tuhaf oluyor, yaşamak ve birilerini mutlu etmek için yaşamının inanılmaz hazzını duyumsuyorum…
Bir yıl daha geçiyor…Geleneksel yılbaşı beraberliğinde yine bir arada olmak hayata farklı bir güzellik katıyor.
e-mail:belginturan@gmail.com