- Kategori
- Şiir
Yeniden bildiğim, eskiden hatırladığım gibi

Küçük lacivert bir papağan olarak yeniden doğmak,
Çirkin sesimle söylenen her şeyi,
Dünya bana kalana kadar tekrar etmek isterdim...
Çocuklarla beslenen yaratıklar arasında uyanmak,
Bir 5 eylül sabahı onları,
-yetişkinlerin daha doyurucu olduğuna-
Tek yetişkin ben kalana kadar ikna etmek isterdim…
Sarı pabuçları olan bir palyaço avcısı olduğumu sanmak,
Kulakları mor orospuların kukla partisinde,
-çok hızlı pek te komik zıplayarak-
Ben de bana gülene kadar dans etmek isterdim...
Beyaz ihram içinde, ya çölde ya Çin’de, prens olmak,
Papağan tacımda, bir kaç palyaço yamacımda,
-her vuruşta esneyerek ve biraz da inleyerek-
Önüme yenik düşene kadar savaş etmek isterdim...
Kahkahalar havada, karanlık bir odada sevişirken ölmek,
Kasıklarımda kaskatı kalmış bir şehvete
-bedenim bensiz, sevgilim benden habersiz-
Ölüme keyif verene kadar devam etmek isterdim...
Yeniden,
Küçük lacivert bir papağan olarak doğacağımı bilmek,
Eskiden,
Karanlık bir odada ölürken nasıl seviştiğimi hatırlamak
kadar güzel olsun isterdim.
- Eem Talu (morecache) / 2005