Yerel seçimlerin önemi

2014 yılı mart ayında yapılacak yerel seçimler iktidarı da, muhalefeti de çok yakından ilgilendirmekte, seçim sonuçları Türkiye’nin geleceğine yön vermesi açısından büyük önem arz etmektedir.

Yerel seçimlerin hemen ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi, bu seçim sonrası ise milletvekilliği seçimleri tüm siyasi partilerimizi yerel seçimlere kitlemiş, her siyasi partimiz “stratejilerini ve hedeflerini” bu gelecek iki seçime göre belirleme çabasındadır.

Türkiye yerel seçimlere giderken Türkiye’de ki genel hava bu seçimlerde AKP’nin yine birinci parti olarak ipi göğüsleyeceğini, iktidar olmanın verdiği imkanlarıda kullanarak haziran ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine “en az kayıpla” gitmeyi hedeflemektedir.

Kamuoyunda ve siyaset bilimcieri arasında tartışılan konu ise; AKP oylarının %50 nin altına düşer mi, düşerse bu oran nerelere inebilir tartışmalarıdır.AKP yerel seçimlerde mevcut oy oranını en üst seviyede koruyabilmenin yanında , İstanbul Ankara gibi metropol illere İzmir, Antalya, Manisa, Balıkesir gibi illeride katma hesabını yapmaktadır.

CHP yerel seçimler arifesinde İstanbul’da Mustafa Sarıgül gibi bir adayı göstererek hem sağdan, hemde soldan oy alarak İstanbul’da AKP’ye “gol atma” hesapları yapmaktadır.

AKP ise İzmir’de Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırımla yıllardır sürdürülen CHP saltanatını devirme hesaplarının içersindedir.

Ankara’da ise AKP 5. kez Melih Gökçek’i aday göstermiş, Ankara’da söz sahibi olarak şansı çok yüksek olan eski MHP adayı Mansur Yavaş ise MHP tarafından aday gösterilmeyerek Melih Gökçek’in yolunu bir kez daha açmış görünmektedir.

MHP’nin dışladığı ve aday yapmadığı Mansur Yavaş’a bu kez CHP sahip çıkarak aday olması teklifi götürülmüş, Yavaş da bu teklife sıcak baktığını açıklamıştır.

Şayet Mansur Yavaş MHP’den aday olamadığı yarışa CHP kanadından dâhil olursa, Melih Gökçek ve MHP adayının seçilme ihtimalleri kişisel başarı oylarıyla belirnecektir.

MHP’nin Ankara’da 2009 seçimlerinde Mansur Yavaş’la aldığı ve MHP’nin Türkiye genelinin üstüne çıkardığı oylarını bu kez yeni adayıyla alabilme ihtimali çokm zayıf görülmektedir. Mansur Yavaş’ın CHP adayı olması halinde MHP’den oy koparabilirmi buda ayrı bir soru işareti olarak karşımıza çıkmaktadır.

Halen Manisa, Balıkesir, Adana gibi büyükşehirleri elinde tutan MHP ise bu seçimlerde Ege ve Akdeniz dışında özellikle İç Anadolu ve Karadeniz’de kendine yeni kaleler elde etme hesapları yapmaktadır. Erzurum, Niğde, Mersin, Konya, Yozgat gibi eski kaleleri olan illerde tekrar başarılı olmanın çalışmalarını yürütmektedirler,

Yine MHP özellikle Ege’de bu kez Aydın, Uşak, Afyon gibi illeri ele geçirmenin çabasını göstermektedir.

AKP oy veren özellikle muhafazakar seçmen bu iktidarın açılım süreci ile yapmaya çalıştığı bir takım hamlelerini benimsememekte, Diyarbakır’da kırmızı halılarla karşılanan Mesut Barzani, Şivan Perver gösterisini “ikinci Habur rezaleti” gibi görerek içine sindirememektedir.

Sıon günlerde çokca tartışılan ve “dersanelerin kapatılması” ekseninde yaşanan Cemaat- iktidar kavgasıda yerel seçimlerde AKP’nin oy kaybına neden olacak en önemli göstergeler olarak ortaya çıkmaktadır.

Sonuçta bu yerel seçimler AKP’nin Kürt Politikalarının, Cemaate karşı açılan mücadelenin iz düşümleri sandığa nasıl yansıyacaktır görülecektir.

AKP’nin yerel seçimlerde başını ağrıtacak bir önemli konuda 2004 yılı Milli Güvenlik Kurulu kararlarıyla ilgili ortaya çıkan uygulamalarının toplumu nasıl etkilediğinin sandıklara yansımasıdır.

Ergenekon’u savcılara gönderdiği “bavullarla” başlatan Taraf Gazetesi yazarı Mehmet Baransu bu kez 2004 yılı Milli Güvenlik Kurulunda alınan ve altına Başbakan ve MGK üyesi Bakanların imza koyduğu kararları ortaya çıkarmış, iktidarın adeta “ikiyüzlülüğünü” açık etmiştir.

Başbakan ve yardımcıları MGK alınan kararların ( Bu kararların birçoğu irticanın önlenmesine yönelik kararlardır) sadece imzalandığını, uygulanmadığını iddia etseler de daha sonra ortaya dökülen belgelerde MGK kararlarının hükümet tarafından bizzat uygulamaya konduğu ortaya çıkmıştır.

Yerel seçimlere hızla yaklaştığımız şu günlerde AKP iktidarının en çok başını ağrıtacak ve oy kaybına uğratacak üç önemli konu gelmektedir;

Kürt açılımı ile atılan yanlış adımlar;

Cemaatle girilen çatışmalar;

2004 yılında alınan MGK kararlarının uygulamaya bizzat iktidar tarafından konulması ve bunun halktan gizlenmesi.

Genel konjoktüre bakıldığında önümüzdeki yerel seçimlerde özellikle MHP genel merkezinin bir takım stratejik hatalarına rağmen Akdeniz’de, Ege’de mevcut oylarını koruyacağı ve mevcut kalelerine ilave yeni kaleleri de ele geçireceği;

MHP’nin bu seçimlerde daha önce kendisine kırgın olan  muhafazar ve mutaassıp kesimlerin yoğun olduğu başta İç Anadolu ve Karadenizde oylarını arttırarak buralarda kendisine yeni Kaleler ilave edeceğide bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

CHP cephesi ise Kılıçtaroğlu ile gireceği bu ilk yerel seçimlerde başarılı olmak için var gücüyle çalışacak, AKP iktidarından umudunu kesen kesimlerin oylarını MHP’ye kaptırmamak için çaba sarfedecektir.

Yerel seçimlere “çeyrek kala” görünen üç siyasi partimizin bu seçimlerde başarılı olmak ve Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerine daha güçlü girebilmek için önlerindeki santranç oyununu çok iyi oynamanın hesaplarını yapmakta, yapılacak her hamlenin sonucun vebalini taşımaktadır.

 Sonsuzluk (Osman Özeker)   15.12.2013