- Kategori
- Basın Yayın / Medya
Yerli Dizilerden Kal Geldi

2009 yılına girmemiz ile beraber Türkiye’de ilgiyle takip edilen birçok dizide aksamalar meydana geldi. Yılbaşıydı, bayram haftasıydı derken sık sık ara veren ve izleyicilerini mağdur eden diziler, izleyicileri mağdur etmelerinin yanında dizi yapımcıları da zorlu piyasa şartlarında fazlasıyla kötü durumdalar.
Her bir dizi bölümünün 1,5 saat sürdüğü düşünüldüğünde günler süren çekimler ve dizide çalışan onca insanın emeği karşılığını göremiyor. 45 dakikalık özetlerle başlayan diziler izleyici olduğu kadar yapımcıları da sıkmaya başlamış. Dizi yayını sırasında aralara koyulabilecek reklamların belirli zaman aralığında gösterilebiliyor olması dizi sürelerinin uzamasındaki en büyük etken.
Mevcut şartlarda sinema filmi çekmenin daha avantajlı ve para getirecek duruma geldiği yüksek sesle belirtilirken, televizyon ekranlarında boy gösteren birçok yerli dizi ise ekonomik krizin mağduru oldu.
Ekonomik kriz öncesinde haftada 75 ile 90 arasında yerli dizi kanallarda yer bulurken ekonomik kriz reytingler oranında bu sayıyı hemen hemen yarıya düşürdü.
Avrupa Yakası ve Yaprak Dökümü gibi en çok izlenen dizilerde bir hafta yeni bir hafta eski bölüm yayınlayarak durumu kurtarmaya çalışıyorlar. Seyircinin memnun olmadığı durum dile getirilse de mevcut şartlarda bundan fazlasının yapılamayacağı açıkça ifade ediliyor.
Türkiye’de yerli dizi geçmişine baktığımızda onca başarılı ve izleyici ilgisi çeken yapım varken, şu anda ekranlarda olan dizilerdeki seviyesizlik ve anlamsızlık dizilerde hiçbir şekilde savunulacak hal bırakmıyor.
Bizimkiler, Süper Baba, Perihan Abla, İkinci Bahar gibi kimi uzun soluklu kimi de tadında bitirilerek hoş anılar bırakan diziler hala hatırlanıyor ve özlemle anılıyor.
Bugünlerde en çok izlenen dizilere göz attığımızda ise Binnur Kaya’nın Dilber Hala karakteri ile ayağa kaldırdığı Avrupa Yakası aynı gün aynı saatte karşısına çıkan ve haftalarca birinciliği elden bırakmayan Yaprak Dökümü karşısında öne geçmeye başladı.
Değişen Şevket karakteri ile her bölümde ağlak ve aynı olayların dönmeye devam ettiği; sadık izleyicisinin bile “pes artık” dediği Yaprak Dökümü’nün acilen bitirilmesi gerektiğini düşünüyorum. İzleyicilerin diziyi izlerken sağlık sorunları ve sinir krizleri geçirdiğine ben bizzat tanık oluyorum. Kaldı ki sadık izleyici grubuna bende giriyorum. Gerçekten aynı haykırışları her bölüm görmekten yüreğimiz dağlandı.
Yerli dizilerdeki ve filmlerimizdeki zengin kız fakir oğlan ya da tam tersi gibi durumları, coğrafi bölgelerin özelliklerine göre şekillenen ağalı, bacılı, hanlı, saraylı, poşulu konuları ya da boğaz kıyısında yalılarda çekilen şaşalı senaryoları izlemekten bıktık!
Biraz daha yaratıcı olup dünyada neler oluyor takip etmek lazım. Gerçi son dönemde en yaratıcı olduğumuz konu “Yemekteyiz” tarzı programlar ya!
En az maliyetle en çok izlenecekleri yaratma peşindeyiz. Halk ne isterse televizyon ekranlarında o gösterilir derler ama bence önümüze ne koyarlarsa onu yiyoruz. Bizler bilinçli medya takipçisi olursak emin olun ekranlardan yazılı basına köklü temizlikler olacaktır.
Ahmet Buğra TOKMAKOĞLU
Abtokmakoglu@gmail.com