Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ekim '10

 
Kategori
Müzik
 

Yerli müziğe bakış açınız nedir?

Yerli müziğe bakış açınız nedir?
 

.


Râhmetli Cem Karaca'nın yaptığı mühim bir tespit vardı.

"Kim olursanız olun, eğitiminizi nerede tamamlarsanız tamamlayın, eğer bu coğrafyanın toprağında büyüdüyseniz, halayın, zurnanın, davulun, Anadolu ezgisinin o cazibesine karşı koyamaz, çaldığında yerinizde duramazsınız" derdi sürekli.

Davulun, zurnanın, üzerimizdeki tartışılmaz etkisini işte böyle vurgulamıştı. Kimbilir, kendimi bildim bileli meselâ Erkin Koray’a olan hayranlığım, Moğollar’a olan tutkum, Barış Manço'ya olan sempatim, Cem Karaca’nın şarkılarında kendimi kaybedişim hep bundandı.

Ne rocker lar, ne bohemlerle tanışmıştım zamanında…Hep birlikteydik bir dönem. İstiklâl Caddesi'ni ayak yoluna çevirdiğimiz yıllarda, yani öğrenciliğimizde, Asparagas bardan çıkar, Gitanes’ e giderdik. Paramız olduğunda da Abdülcabbar adlı mekâna.

Giderdik de bir şeyler hep eksik kalırdı. Belli ki içimizdeki ateşi susturamazdı o tınılar. Çok severdik elbet ama kesmezdi demek. Dayanamaz yine türkü barlarda son noktayı koyardık…

1974 Mart ayında, ben daha cenin bile değilken ikinci büyük çıkışını yapmıştı Erkin Koray: Şaşkın !

Bir o yana bir bu yana yatma şaşkın, tenhalarda menhalarda bitmiş aşkın… Hepsi birbirinden güzel yüzlerce Erkin Baba şarkısından sadece bir tanesi...

36 yıl sonra bile bize Şaşkın’ı hâlâ dinleten büyülü notaların genetik şifreleri nerede saklı sanıyorsunuz? Hepsinin kaynağında Anadolu toprakları yani bu güzel ülke vardı.

*Şaşkın’daki zurna, parçaya Doğu Anadolu etkisi getirirken, yaylılar daha çok Arap Yarım Adası’ndaki popüler müziği andırıyor, ritm yapısı ve tekrarcılık ise Hindistan etkisini gösteriyordu.[1]

Anadolu Rock’ın efsane isimlerinin şarkılarını burada sıralamam mümkün değil. Zaten o yüzden de sıralamayacağım. Ancak hiç unutamadığım ve râhmetli Cem Karaca'nın girişte değindiğim o tarihi tespitini doğrulayacak şahit olduğum bir olaya vurgu yapmak istiyorum.

Seneler önce bir keresinde yolum eğlence mekânı Reina'ya düşmüştü. İnsanlar yabancı müzik eşliğinde bana göre çok da olağanüstü bir keyif almadan ama öyle ya da böyle hoşça vâkit geçiriyorlardı. Piste iğne atsan yere düşmez, birinin üstünde kesin kalırdı. O kadar da kalabalıktı.

Bir lâhza ve sanıyorum dans eden kitledeki reaksiyonu ölçmek için birkaç saniyeliğine o bilindik a yu rediiii, ağrı dağın eteginden türünden bir müzik duyuldu…

Aman Allahım ! O Reina'nın pistinde birkaç saniyeliğine de olsa, öyle bir sarsıntı o oldu ki, bırakın biz Türkleri, ne Rus’u ne Belarus’lusu yerinde durabildi. Ortalığı tahmin edin artık, sanki deprem oluyordu. Millet keyiften neredeyse cûş-u huruşa gelmişti.

“İşte budur !” dediğimi dün gibi hatırlıyorum.

Bol müzikli hayırlı pazarlar efendim.

Sabrın sonu ile

Bibliyografya:

[1] *Bir Erkin Koray Kitabı, Gökhan Aya & Münir Tireli, Ada Yayıncılık, 1.Baskı, İstanbul 1988, sf.70

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..