Yeryüzü cenneti

Hayallerimiz, şeffaf bir kağıdın üzerinde senaryosunu yazdığımız, var olmayan kameramanlar, görünmeyen set işçileri ve hangi rolü oynattığımızı asla bilmeyecek oyuncularla çektiğimiz filmlere benziyorlar...

Durmadan filmler çekiliyor hatırlamak için geçen zamanı..

Bizi güldüren, fark ettiren, ağlatan binlerce sahne..

Türkiye'de sinema...

Düşününce aklıma çok yaratıcı sahneler gelmiyor.. Yaratıcı fikirlere, iyi senaryolara şans verilmiyor.. Türkiye sinemasında popüler kişilere rol veriliyor.. Hep aynı kişiler ve birbirine yakın karakterler izlediğimiz sahnede.. Gündemdeki popüler kimse ona verilmiştir rol. Genellikle filmler birbirine yakın filmlerdir.. Yurt dışında sinemaya iyi bütçe ayrılıyor.B azen de çok iyi bütçe ayrılmadan da ortaya iyi sahneler çıkabiliyor.. Sahneye iyi film çıkaramadıkları zaman da oluyor.. Ama şans veriyorlar senaryolara.. Yurt dışında hasılat kaygısı ve sansür korkusundan uzak durarak film çekiyorlar.. başarılarının sırrı burda olmalı. Bütün dünyanın fark ettiği işler Amerikalı yönetmenlerden çıkıyor.. Los Angeles ritmin attığı yer..

Hiçbirimizin aklına senaryoları okumak, senaristleri tanımak gelmiyor.. Okumak hepimize zor geliyor ama izlemeye bir itirazımız olmuyor.. Durmadan beynimizin içinde film replikleri dönüp dolaşıyor..

Türkiye'de sinemada öne çıkan en önemli fikir; popüler kişileri oynatmak.(sayısız başarısız örneği mevcut..) Ne kadar popüler o kadar iyi düşüncesi hakim..
Bir filmi yaratan başrol oyuncusu olmamalı.. Bir film konuşmalı, sağlam senaryosu olmalı.. Burda payı olanların daha fazla puan toplamalı..

Türkiye'de sinema dersek eğer..

Uzun bir yol var...