- Kategori
- Sosyoloji
Yeryüzü yasaları ve ucube yasalar arasındaki savaşlar; özgürlük sorunu
İnsan ve demir kölelik
İnsanoğlu yeryüzü yasaları ile emek farklılıklarının ve eylem birliğinin sentezinde, kendilerini yönetme sanatını ve erdemliliğini icra ederler. Bu süreç akla karayı ortaya çıkartan, İnsan onurunun emekle birleştirdiği namuslu bir yolculuğu, demokratik bir yarışıdır. Bu süreçte İnsanı sömürmek ve onu köleleştirmek neredeyse yok gibidir. Ama öyle olmasını istemeyen, insanın kanını emecek kadar onları yoksunlaştırmak isteyen, küresel emiciler, UCUBE YASALARINI- Tanrı'ya atıf 'la yoğun beyin yıkama sürecinde ve için için hayınlıkla, uygulamaya sokarlar.
Ucube karanlık yasalar; yeryüzü yasaları önünde suyu bulandıran, aklı karıştırıp, mazlum ve yoksun halkı kullanarak onların mahremine sığınan bu karanlıklar, kendileri için MAHZEN haline getirdikleri, temiz yüreklerin mahremini kışla olarak kullanırlar..İnsan emeğine saldırmayı alışkanlık haline getiren bu ucubeler tarihin mahzeninde ergeç unutulacaklardır.
Bu alışkanlıklarına da yüzyıllardır boyun eğen, şamar halde yorulan halk, işbirliği halinde hayatı iyice acılaştırmışlardır.
Sonuç; Yeryüzü yasalarını (İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır);
ucube (Dinsel doğma-kurumsallaştırılmış) yasalara ikame ettikçe, İnsanlık sömürüden ve biat kültüründen kurtulamayacaktır..