Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '07

 
Kategori
Sinema
 

Yeşilçamın en iyi adamı

Yeşilçamın en iyi adamı
 

O hiçbir zaman başrol oynamadı. Hiçbir zaman kızlar onun için çıldırmadı.
Yüzlerce filmde halktan tipleri, sevimli bir üslupla canlandırdı ve sevilen sinema oyuncularımızdan biri oldu.

Süleyman Turan çok yönlü sanatçılarımızdan birisidir. Çoğumuz onu sadece sinemacı yönüyle tanırız. Oysa o aynı zamanda şair, romancı, ressam ve senaryo yazarıdır. Adeta 10 parmağında 10 marifet olan sanatçı tüm hayatı boyunca hem özel yaşamında hem de sanat yaşamında mütevaziliğini elden bırakmamış, dürüstlükten hiçbir zaman ödün vermemiştir.

Asıl adı Süleyman Başturan olan sanatçı 1936 yılında İstanbul'da doğar. Daha küçük yaşlarda sanata karşı meraklı olduğu için halkevlerine girer çıkardı. Oralarda çalışmalar yapan resim hocalarının atölyelerine katılır resim yapmayı öğrenirdi. İlk, orta ve liseyi Kadıköy’de okur. Haydarpaşa lisesinde okurken kader arkadaşlığı yapacağı İzzet Günay ve Göksel Arsoy ile tanışır. Daha sonra İstanbul Üniversitesi ingiliz Filolojisine girer, ancak üçüncü sınıfa kadar okuyabilir. Yedek subay olarak askere alınır. O sırada Kore savaşı patlak vermiştir. Gönüllü olarak Türk birliğine katılır ve Japonya’ya gider.

İLK FİLMİNİ JAPONYADA ÇEVİRDİ

Bir gün, Japonya’da askerler arasında bir yetenek yarışması düzenlenir. Bu yarışmaya Türk askerler ingilizce yazılan bir piyes ile katılır ve oyun birinci seçilir. Yerel bir gazetede Süleyman Turan’dan büyük bir yetenek olarak bahsedilir. Bu onun sahne sanatlarına başladığı ilk denemesi olmuştur. Yine bir gece Tokyo’da bir gece kulübüne gittiklerinde bir film çekimine şahit olurlar. Brezilya-Japonya co-prodüksiyonu olan bir filmdir bu. Bu filmde figüran olarak oynar. Askerliği bitmesine rağmen Türkiye’ye dönmez ve uzun bir süre uzak doğu ve Amerika’da macera yaşar.

TESADÜF ESERİ TİYATRODA

Macera dolu yaşamdan sonra artık içindeki potansiyel enerjiyi değerlendirebileceği bir meslek arayışına girer. Para kazanmak için gazete ve dergilere karikatür çizer, hafta sonlarında ise Veli Efendide(At yarışları) bilet satar. Tiyatro ve sinemaya karşı aşırı bir ilgisi vardır. Ünlü tiyatro sanatçısı Saim Alpago'nun kurduğu özel tiyatroya sürekli gidip gelmektedir. O kadar sık gider ki oyunu adeta ezberlemiştir. Bir gün Selim Naşit tiyatroya gelmeyince onun oynadığı rolü alır. 1962'de Tiyatroya başlar.

YEŞİLÇAMA İLK GİRİŞ

Tiyatro devam etmektedir ama onun aklı bu seferde sinemadadır. Ses dergisinin açtığı artist yarışmasına katılır ancak seçilmeyeceğine adı gibi emindir. Çünkü genelde çok yakışıklı veya çok güzel kadınlar seçilmektedir. Kendisi ise sıradan bir fiziğe sahiptir. Hatta yarışma jürisine özel bir not bile düşmüştür "Bu yol, sinemaya girmek için seçtiğim en dürüst yöntem" diye. Her nasılsa finalist olmuş ve yönetmen Osman Seden’in dikkatini çekmiştir. Aynı yarışmada o yıl Ajda Pekkan ve Ediz Hun birinci seçilerek sinemaya adım atmışlardır. Bu sırada Kemal filmdeki bir yetkili onun soyadını çok uzun bulur ve Başturan Turan olarak değiştirir. “Sayın Bayan” filmi ile Türk sinemasına adım atar. Oldukça küçük bir roldür bu. Sonraki filmi “Koçum Benim”’de ise koca bir rolü vardır. Bu filmde Türk sinemasının kralı Ayhan Işık ile beraber oynar.

ÇİRKİN KRALI ÇOK SEVİYOR
Sanatçı, Yılmaz Güneyle "Yarın Son Gündür" adlı filmi çevirir. Bu filmdeki rolü ile de 9. Antalya Film Şenliğinde en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü alır. Turan’a göre Çirkin Kral Yılmaz Güney Türk sinemasında bir kilometre taşıdır. Onun için “O çirkin bir adam değildi, tam tersi çok sevimli, çok iyi bir adamdı" demektedir. "Dikkat Kan Aranıyor" adlı filmde Ekrem Bora ile rolleri paylaşmış, akıl hastanesinden kaçan deli rolü ile olağanüstü bir performans göstermiştir. 70'li yıllara gelindiğinde Türk sinemasında cinselliğe doğru bir gidiş gözlemleniyordu. Bu dönemde kendisine gelen bütün başrol tekliflerini reddediyordu. Çünkü önüne gelen her senaryoda yatak sahneleri vardı ve bunlar onun kabul edebileceği şeyler değildi. Birkaç sene sinemadan uzaklaşarak çizgi-roman ve senaryo yazarlığı yapar. Bu sırada TRT’den gelen bir teklifi değerlendirir ve sesli çekilen ilk dizi filmlerden biri olan “Sarıpınar 1914”'de oynar.

80’lerden sonra çok az filmde gözüken sanatçı bütün yeteneklerini çizgi romanlarda değerlendirir.

Yakın bir zamanda ise televizyonlarda gösterilen ve oldukça beğenilen bir polisiye dizisinde komiser Kemal tiplemesi ile halkın beğenisini toplar.

ÖNEMLİ FİLMLERİ
1964 SAYIN BAYAN

1967 SİNEKLİ BAKKAL

1968 İNGİLİZ KEMAL

1970 DİKKAT KAN ARANIYOR

1973 GÜLLÜ GELİYOR GÜLLÜ

1974 YALNIZ ADAM

1978 YÜZ NUMARALI ADAM


ÖDÜLLERİ
1971 (3).Adana Film Festivali "Yarın Son Gündür" ile en iyi yardımcı erkek oyuncu

1972 (9). Antalya Film Festivalinde, "Güllü" ile en iyi yardımcı erkek oyuncu

Erhan IŞIK

 
Toplam blog
: 38
: 6499
Kayıt tarihi
: 27.07.07
 
 

Sinema ile yıllardır amatör olarak uğraşıyorum. Uğraşıyorum dedi ise, sinemacı değilim. Daha çok ..