Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '22

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Yetersizlik Duygusu

Dünya hassas kalpler için bir cehennemdir."

Goethe 

Herkese merhaba,

Özellikle hassas kalplere ama. Dünyayı cehenneme çeviren kalplerine özellikle.

Bugün bu alıntı ile başlamış olmamın bir sebebi var. Akış ne olduğunu sizlere gösterecek. Yaklaşık 2 yıla yakın zamandır "Zulika Danışmanlık" adıyla yolculuğuma eşlik eden, kendi için yatırım yapmak adına cesaret gösteren, kendi olmayı başarmış bütün danışanlarıma da teşekkür edeceğim öncelikle.

Bugün konumuz "yetersizlik" duygusu. Hassas kalpler, nasıl bir duygu olduğunu bilirler. Hayatlarını mantığa dayalı yaşayanlar için de başarısızlık ile beraber geldiği söylenebilir. Benim için de gündem olmasında tabii ki kişisel tecrübelerim de etkilidir. Sizin için yazma sebebim, kendinize, şunu hatırlatmanız adınadır aslında: YETERLİSİN! Sana yetersiz olduğunu söyleyen her şey koca bir yalandan ibaret.

Bilime dayalı konuşalım önce değil mi? Araştırmalar yetersizlik duygusunun kaynağında kırılganlığı kabul etmeme, özsaygı eksikliği, utanç duygusu yattığını bulmuş. Daha derine inince aile ve travmaların etkisinin de olduğunu söylemişler. Bir şekilde bize yerleşen bir parazit diyebiliriz. Ben samimi bir dille yazacağım ki, ben de yerleştiği günden beridir gitmeyişinde ihtiyaç duyduğum sesi, sizler için paylaşmış olayım.

Beklentiler, üzer dostlarım. Beklentiye girmenize sebep olan insanlar ve olaylar sonunda yetersizlik duygunuzun gelişmesine sebep olur. Kendi ihtiyaçlarınızın farkında olarak büyüseniz de, yanlış beklentiler sonucu, ihtiyaçlarınız, giderilmediği zaman "yetersizlik" hissinin size yerleşmesi, kaçınılmaz olur. 

Kişisel dünyamı burada açacak değilim. Tabi ki edindiğim tecübeler, bu kelimelerin ortaya çıkışına ön ayak oluyor. Bu yıl yetersizlik duygusuyla baş ettim, hala savaşıyorum. Benim dışımda gelişen, bir şekilde benim dahil olduğum ve kabul edemediğim olaylar yüzünden yetersiz hissettim, zaman zaman hissediyorum. Daha güzel olsaydım, daha yetişkin gibi davransaydım, daha iyi bir işim olsaydı gibi söylemlerle kendimi çok yoruyorum. Ama kendime söylemeyi unuttuğum şey şu: ne statü, ne güzellik, ne okul, ne para, ne dişilik (dişi olamama suçlaması ve bunun üzerine insanların hissettiklerini de yazacağım) ne de hissettikleriniz sizi belirliyor. Dişi olamama benim başıma geldiği için söylüyorum. Eminim yeterince "Erkek" gibi hissetmediğini düşünen takipçilerim de vardır.

Takipçiler dediğime bakmayın, dostlar, yol arkadaşları. Dijital dünya dilimizi de değiştirdi. 

Özsaygı nedir bilmeyen var mı?

Bireyin kendini değerlendirmesi sonucunda kendisiyle ilgili geliştirdiği olumlu/olumsuz tutum ve yargılar, demektedir, genel tanıma baktığınız zaman.

Biz tanımlayacak olursak. 

Aynanın karşısına geçtiğiniz zaman gördüğünüz kişiyle aranızdaki iletişimdir, diyebiliriz.

Peki yetersizlik duygusu özsaygının zarar görmesinden doğar. Özsaygıma yönelik ne olmuş olabilir ki, ben yetersiz hissetmiş olabilirim?

Bu sorunun cevabı ben de elbette. Yetersizlik duygumu yenmek için aynanın karşı tarafında gördüğüme "yeterlisin" diyerek ve her gün gelişmeye odaklı, merakını besleyen birisi olarak, destek olmaya çalışıyorum, elimden geldiğince.

Ama siz benim yerime kendinize sorun. Size yetersiz hissettiren ne?

1. Aile,

2. Çocukluk travmaları,

3. Mükemmelliyetçi Benlik,

4. BEKLENTİ,

5. Sizin dışınızda gelişen olayların sizde ki etkisinden geliştirdiğiniz bakış açısı,

6. Toplumsal algı?

Listeyi istediğiniz kadar uzatabilirim, ama kendinize sorun. Size yetersiz hissettiren ne?

Biliyor musunuz, beynimiz ya da bilinç altı düzeydeki düşüncelerimiz yetersizlik kalıbını 0-7 yaş arasında ediniyor. Ailenin bu duyguyla tanışmamız da payı büyük. Peki aşılması imkansız bir durum mu?

Cevabı siz de...

Ama her gün küçük bir adım atarak da aşmak elinizde;

YETERLİSİN! demek bile, her gün ayna karşısında kendine, bir yol.

Teknikler ve çalışmalar üzerine konuşmak gerek. 

(Profesyonel Koç ne yapar diyen dostlarım, birlikte, yetersizlik duygunuzun farkındalığını kazanabilir, özsaygı besleyici ve motivasyon artırıcı çalışmalar yapabiliriz). 

Size iyi gelen şeyleri, iyi gelen insanları ve iyi gelen ne varsa onları çoğaltarak, kaybettiğiniz özsaygınıza yönelik bir yatırım yapabilirsiniz.

Bugün bir adım atarak başlayın.

Söyleyemediklerini söylemek isteyenler de yazarak iyileşebilir. Yazın konuşalım.

 

Hepinize, sevgiler, selamlar.

 

Züleyha GÜLVEREN 

 

Özsaygı için sizlere Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği ile tanışmanızı öneriyorum. Bunun için linke tıklayabilirsiniz. Yeni bir bakış için oldukça faydalı:

 

Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği

 

 
Toplam blog
: 48
: 89
Kayıt tarihi
: 11.01.21
 
 

Profesyonel Koç Bağımlılık Danışmanı Sosyolog Yazar Latin Amerika Çalışmaları Uzmanı Analog Fotoğ..