Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Yıkık kentin yitik ruhu

Yıkık kentin yitik ruhu
 

Hedefi olmayan bir gezginci gibi, küçücük yuvasından çıkıp plasentasını arayan bir hücre, bölünmeye, çoğalmaya karşı olan serüvenci bir hücreyim.

Başı boş bir ruh gibi dolaşıyorum yitik bir kentte...

Çığlığını arayan, çığlığına ses, sesine söz, sözüne cümle arayan, çığlığından çoğalttığı cümlelerle bir yurt oluşturmak isteyen bir ruh.

Belki de sürrealist bir resim, gerçeğin ötesinde ya da gerisinde gerçeği olmayan bir varoluş.

Başı boş sallanan bir halat, başı boş bırakılmış bir hezeyanın sallandığı bir halat, ayak parmaklarının ucunda ilerledikçe uzaklaşan, ırayan asla olmayan varış noktaları arasına gerilmiş bir halat. Belki de ruhsuz bir bedenin ucunda sallandığı, sallanarak uyuduğu bir halat. Boyundan ince, boyundan kalın olabildiğince yalın, alabildiğince yalan bir hayat.

Ah ne kadar zor bir tarihin artığı olmak. Öpüşmek diyor bir yazar ' Öpüşmek iki tarihin birleşmesidir.' Birleşen iki tarihin geleceği istila etmesi ne kadar acı.

Ey tarih hangi zaman hapishanesinde kilitli kaldın, hangi büyücüden sorulacak geleceğin ve geleceğe yatırılan fincanlar hayatın için kaç zar daha döndürecek ve sen o zarları sallayan kara kıllı ellerin bir tavla duvarına fırlattığı azami hızla nasıl kırılıp parçalanacaksın tahta bir köşede.

Yıkık bir kentin yitik bir ruhuyum, dilsiz tarihsiz bir serüvenci, bir hücre, bir resim bir çingene yarım kalmışlığı. Yoklarımdan yarattığım bir ilüzyonu yaşamak ne kadar zor, ah benim başı boş şizofrenim...

Yüzümde dolaşan tarantula nerdesin ?

 
Toplam blog
: 46
: 1591
Kayıt tarihi
: 08.07.07
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik mezunuyum. Şu anda özel bir telekomünikasyon şi..