- Kategori
- Kitap
Yılmaz Özdil'in, M.Kemal Kitabı Üzerine...
Atatürk’e sövmenin, hakaret etmenin, insafsızca saldırmanın prim yaptığı, kadir kıymet bilinmezliğin had safhada olduğu, “Keşke Yunan kazansaydı, Atatürk’le zerre kadar muhabbeti olan cenazeme gelmesin diyen, tarihçi edasıyla sarayın tarih toplantılarına katılan, Atamızın ölüm yıl dönümünde bu ülkenin vergileriyle beslenen Diyanet gibi önemli bir kurumun başkanı tarafından ziyaret edilen, Cumhurbaşkanı tarafından el üstünde tutulan Kadir Mısırlı gibilerinin kadir kıymet bilmezliği bizleri bunalttığı bir ortamda Yılmaz Özdil’in M. Kemal kitabı bir ilaç gibi geldi…
Atatürk üzerine çok sayıda kitap yazıldı. Bu kitaplardan bazılarını okudum. Bu kitapların çoğu okunabilirliği, kavram kargaşaları, yazarının bir takım kaygılarından kaynaklanan nedenler yüzünden halkımızın kolayca okuyabileceği kitaplar değildi…
Bir kitabın okunabilirliği çok önemlidir. Elinize aldığınızda kitabı bırakamıyorsanız, kitap sizi sarıyorsa, elinizde bir kalemle satırların altını çiziyorsanız, o kitap sizi etkilemiştir…
Kitabı, sindire sindire, altını çize çize okudum. Gazete yazılarından üslubunu ve yazma tarzını bildiğimiz Özdil, okuma kolaylığına yönelik tarzını bu kitabında da ortaya koyarak okuyucuyu sıkmamış… Çoğu konuları, değişik yerlerden, değişik kaynaklardan okumuş olsak da Özdil, müthiş bir harmanlamayla, bağlantılarla, geçişlerle, karşılaştırmalarla okuyucu için bir akıcılık sağlamış… Bir kitap okuyacağım zaman o kitap hakkında yazılmış, yorumları önceden okumamaya gayret ederim. Kitabı okuduktan sonra ise bulduğum, karşılaştığım yorumların tümünü okumaya çalışırım. Böylece bende oluşan kanı ile yorumcuların kanılarını karşılaştırma olanağı bulurum…
Seri halinde Kurtuluş Savaşı Günlüğü kitapları, Cumhuriyet’in Kuruluş Dönemi ve Eğitimle ilgili çok sayıda kitabı bulunan, Özgürses Gazetesindeki yazılarını da beğeniyle okuduğumuz eğitimci yazarlarımızdan Zeki Sarıhan, gazetemizde de yayınlanan Yılmaz Özdil’in M. Kemal kitabı üzerine bir eleştiri yazdı…
Sarıhan, bu konuların uzman yazarı. Sarıhan’ın eleştiri yazısını da dikkatlice okudum. Doğrusu benim de dikkatimi çeken, Cumhuriyetin ilan edildiği günlerde memleketin durumu hakkında bilgiler verilirken “Gazete sadece İstanbul ve İzmir’de vardı” cümlesiydi. Sarıhan, haklı olarak o dönem Anadolu kentlerinin bazılarında yayında olan Anadolu gazetelerini sıralamış. Bu yönde bir eksiklik olabilir, belki de Özdil basının daha çok İstanbul ve İzmir’de yoğunlaştığını vurgulamak istemiştir… Okuduktan sonra hiç farkına varmadığım kaynak- kaynakça yokluğunu Sarıhan, dile getirdiğinde gördüm. Okurların çoğu da benim gibi görmemiştir diye düşünüyorum. Demek ki bu işin uzmanları önce kaynaklara bakıyorlar, bu onlar açısından önemli olabilir. Özdil’in 10 yıllık emeğim dediği bu kitapta kaynak göstermemesinin de bir gerekçesi olmalıdır. Bir takım sayısal verilerde de ufak tefek farklılıklar olabilir, tüm bunlar kitabın bütünü düşündüğümüz zaman devede kulak kalır ve bana göre kitabın müthişliğine gölge düşürmez…
Özdil’in, M. Kemal kitabı her evin kitaplığında bulunmalı, okunmalı, okutulmalı ve en önemlisi de hediye edilmelidir…
Unutmayalım, Özdil’in kitabında belirttiği gibi Cumhuriyetten önce erkeklerin %7’si, kadınların ise ancak binde dördü okuma-yazma biliyordu. Okuryazarların çoğunluğu da subaylar ve gayrimüslimlerdi. Nüfus sayımlarında büyükbaş hayvanlar sayılıyordu ama kadınlar sayılmıyordu…
Özdil’in, Mustafa Kemal’i anlatmak boynumuzun borcu diyerek on yıl emek vererek hazırladığı M. Kemal kitabını beğeniyle okudum ve tüm dostlarıma da tavsiye ediyorum…
Hele hele bu dönemde en çok sarılacağımız Atatürk’ü en iyi anlatan bu kitabı sadece okumakla kalmayın, ekonomik gücünüze göre alın ve dağıtın…
Bol kitap okumalı günler diliyorum…