- Kategori
- Futbol
Yılmaz Vural Gerçeği
- Uzun yıllardan beri Yılmaz Vural’ı takip ederim. İlginç bir kişilik… Enteresan bir insan…
- Kimilerine göre şovmen, kimilerine göre ne yaptığı belli olmayan bir kişilik. İzlediğim Yılmaz Vural’da şovmenliğin izine rastlamak zor, ne yapmak istediği ise belli aslında… İşte daha geçtiğimiz haftalarda, hata yapan futbolcusu ile ilgili mikrofonlara söylediği söz…
- “Benim aptal oğlum, geri zekâlı oğlum!”.
- Bu cümleyi kullanırken bile ne denli içten olduğu yüzüne yansıyordu.
- Yılmaz Vural, Enver Aysever’in, “Aykırı Sorular” programında söylediği bu sözleri neden söylediğine dair açıklamalar yaptı. Belki maçın heyecanıyla bu sözleri söylemiş olsa da, yaptığı açıklamalardan dolayı Yılmaz Vural fazlaca ikna ediciydi. Kısacası, yapılan bu hatadan dolayı, alınacak olan primlerin kaybedilmesi, futbolcuların ceplerine bir nebze olsun girecek olan paranın kaybolması gibi kimi haklı gerekçeleri ifade etmeye çalıştı Yılmaz Vural.
- Biliyoruz ki Anadolu kulüplerinde futbol oynayan birçok futbolcunun cebine dişe dokunur düzeyde paralar girmiyor. Kimisinin ciddi geçim sıkıntıları var. Büyük maçlar bu futbolcular için bulunmaz fırsat oluyor. Hem kendilerini göstermek bakımından, hem de elde edilecek bir galibiyetle prim elde etme şansını yakalamak açısından... Yılmaz Vural’da bu gibi hususlara dikkat çekti ve bir futbolcunun bu denli basit bir hata yapmaması gerektiğini ifade etmeye çalıştı.
- Konumuz Yılmaz Vural’dı…
- İzlediğimiz Yılmaz Vural spor altyapısı anlamında Türkiye’de ender düzeyde yetişmiş isimlerden birisi. Belki de tekten bir isim. Yurtdışında almış olduğu eğitimler buna örnek. Yaptığı işe karşı dürüst, saygılı, içten ve heyecanlı. Ve bence Yılmaz Vural bu ülkede hayli başarılı bir teknik direktördür. Kısıtlı imkânlara sahip takımları çalıştıran, çalıştırdığı takımlara iyi futbol oynatma çabası içerisinde olan bir emekçi. Dikkatimi çeken ise biat kültüründen hayli uzak olması… Yani o bildik teknik direktörlerden değil gibi geliyor bana. Doğru bulmadığı şeylere kolay kolay “evet” diyecek birisi değil. Sanırım Yılmaz Vural ile ilgili bütün gerçeklikte burada gizli. “Biat etmek” Yılmaz Vural’ın lügatına aykırı düşen bir şey olsa gerek ki bu güne kadar çok kulüp değiştirmek zorunda kalmış. Ve biat isteyen yöneticiler, başları sıkıştığında Yılmaz Vural’ın kapısını çalmışlar, Yılmaz Vural’da gelen teklifleri değerlendirip, yoluna devam etmiş. İşleri bittiğinde ise “Hadi güle güle” demişler.
- Bu gün Türkiye’deki takımlara bakıyoruz, akıl almaz paralar karşılığında yurtdışından getirdikleri teknik direktörlerle onca hayal kırıklıkları yaşıyorlar, kendi içerisinde heyecanlı çalışacak olan hocaların dönüp de yüzlerine bakmıyorlar. E tabi ki Yılmaz Vural gibiler isyan eder. Yıllardan beri bu ülkede hocalık yapan Yılmaz Vural’a, bu ülkenin büyük kulüpleri, bir kez olsun şöyle adam akıllı fırsatlar vermedi. Yabancı hocalara, beceriksiz yerli hocalara sağlanan olanakların hiç birisi Yılmaz Vural’a sağlanmadı. Hatta Yılmaz Vural ve gibileri sürekli olarak dışlandılar. Yabancı teknik direktörler sayesinde paralar buhar olup havalara uçtu, uluslararası mahkemelerde olmadık davaların muhatabı oldular, yeri geldi kulüpler dünya aleme rezil oldular ama hiçbir zaman da akıllanmadılar. Bunun en basit örneğini Samet Aybaba gerçeğinde görüyoruz. Beşiktaş’ın parası olsaydı acaba Samet’i kulübün kapısından içeriye sokarlar mıydı?
- Fenerbahçe onca sene beceriksiz yabancı hocaların şamar oğlanı oldu ve en nihayetinde kararını Aykut Kocaman’da kıldı. Ne var ki Aykut Kocaman kendisine sağlanan bu imkânı ciddi bir fırsata dönüştüremedi ve bu son haliyle de Fenerbahçe’nin başında uzun yıllar kalamayacağı aşikâr. Zira tercihleriyle kamuoyuna ikna edemiyor Aykut Kocaman. Fenerbahçe takımının başarısızlığında Aykut Kocaman’ın birincil derecede bir role sahip… Tabi yönetimi de göz ardı etmemek gerekiyor.
- Peki ama her şey bu denli yalın bir şekilde önümüzde dururken, büyük kulüpler neden Yılmaz Vural’a bir kez olsun şans vermiyor? Onca kısıtlı imkânlara karşın başarılı olan ve bu kepaze dünya içerisinde kişiliğinden ödün vermeksizin var olma mücadelesi veren bir teknik direktör neden geniş imkânlarla büyük bir takımın başına getirilmez? Milli takımın başından onca hoca gelip geçti, neden bir kez olsun milli takımın başına Yılmaz Vural teklif edilmedi?
- Yılmaz Vural bu ülkenin yalın bir gerçeğidir. Yılmaz Vural’ın mücadelesini izleyip, bu ülkede sporun kimlerine elinde oyuncak olduğunun yanıtını rahatlıkla bulabiliriz.
Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..