- Kategori
- Aşk - Evlilik
Yine aşk, bireyin seçimleri, yine hüzün

Hâl-i Pür-Melâl´imiz...
Dolunaylı bir gecede yazar, denize karşı bir elinde kahvesi diğerinde ise aşkın ilk görüşte olanından bir hikaye ile düşüncelere dalmıştı. Hikaye bitmiş,hüzün içine dolmuştu.Deniz bir başka güzeldi bu akşam…Yakamoz hikayedeki gencin yüreğini tasvir edercesine güneş,bir o kadar da zıt ; dolu,tipi,kar idi.
Deniz aşırı bir kentte düşmüştü aşka genç. Oysa ki yüreği tuzlu suyla kavrulmaya, meltem ile savrulmaya alışkındı.Henüz anlam veremediği bir duygunun peşinden toyca koşmaya başladı.Zamanla keşfedilebilecek bir şey olmadığını anladıysa da yüreğinin kıvılcımlarının gerçekliğini şahit tuttu. Artık aldığı her nefesin bir eşi vardı. Her an onun hayaliyle,ona iyi gelecek şiirler okuyordu. Onun olduğu her köşe başında aşkını sessizce haykırırken aslını da koruyordu. Nitekim zafer kaçınılmaz oldu.Sevdiği de ona gönül vermeyi kabul etmişti. Genç sevda ile eriyip biterken geri dönüşü olmayan yollara da baş koymuştu. Savunduğu ideolojiyle, hakim güçlerin gazabında sevdiğine kavuşamadan ayrılmak zorunda kaldı.Zaman ondan değerlerini ve değerlilerini alıp götürmüştü. Zaman treni vagonlarına yenilerini eklerken yaşadığı bir tesadüf ona doğduğu andan itibaren aldığı her nefesi sorgulatacak, düştüğü sevdayı gözlerinin önünden film şeridi gibi geçirecekti. Lakin bir görüşmeden öteye gidemeyecekti. Zaman gencin tüm değerlerini bir başkalarıyla yer değiştirmişti. Yapılan seçimler kaybedilenlerin yerini gencin eliyle doldurmuştu.
Sonunda ne mi oldu? Malum genç öle öle sağ çıktı bu hikayeden. Deniz aşırı kentte yüzme bile bile boğuldu. Nasıl bir ironiydi bu? Ayrılık şiirleri yan yana yazılmıyordu anlamıştı. ”Keşke” ler bir resmi geçit töreni idi artık onun için. Yaralı geçmiş ise bir yaka iğnesi. Son diye biten her şey gencin ilkleri, hüsran dolu seçimleri oldu.
Yazar ise yeni bir hikaye için sayfayı çevirdiğinde dahi gencin fildişi kuleler içindeki, bitmemiş sonunun hüznünü sorguluyordu. Ve bundan sonra da genç her aklına düştüğünde onunla bağdaştırdığı şu şiir aklına geliyordu:
Elbette unuturum sonunda
En fazla bir mevsim ağlarım
Alşırım yabancı baharlara ama
Yine de
Biri beni kandırsın yokluğunda…
Gerçek bir hikayenin , peşrevli ironisi …
Nur KARTAL / CBÜ Türk Dili ve Edebiyatı Lisans Öğrencisi