- Kategori
- Spor
Yine mi Eskişehir!

Eskişehir maçında Keita'nın kaçan golü...
Dün sarı kırmızılılar için çok mutlu bir gece olmadı. Alparslan Dikmen’in vefatının 1nci yılında, Barış Manço’dan “unutmadım seni” ile atkı şov yaptı önce tribünler (rahmetli Manço da hem Galatasaray Lisesi mezunu hem de koyu bir Galatasaray taraftarıydı). Maçın bitimi ile de sinirleri biraz bozuk, liderliği kaptırmanın burukluğu ile evlerine döndü taraftarlar.
Çok net söylemek gerekirse Galatasaray’ın böyle bir beraberliğe ihtiyacı vardı! Evet yanlış duymadınız, Galatasaray’ın puan kaybetmeye ihtiyacı vardı diyorum. Aylardır iyi futbol oynadığı için yere göğe konulamayan takımın biraz ayaklarının yere basması gerekliydi. Hataları görmek ve tekrarını önlemek için iyi bir fırsat olmalı bu beraberlik.
Bakın, hiç de kötü bir futbol oynamadı Galatasaray. Sonuna kadar mücadele ettiler sahada. Son dakikada Keita fantastik bir vuruş denemesi yapmasa Galatasaray’ın galibiyeti içten bile değildi.
Dün sarı kırmızılılar adına tespit etmemiz gereken bir kaç nokta var :
1- Nonda’nın formda olması önemli değil, önemli olan bir gerçek var. Bu takımın ilk 11’de başlaması gereken forveti sakat olmadığı sürece Baros’tur. Bu ısrarımı geçen seneden beri sürdürüyorum ve Baros’un Hakan Şükür gibi takımın hücum varyasyonlarını üzerine kurulacak oyuncu olarak görüyorum. Çünkü sahada hücumcuların hepsinin ayakları refleks olarak topu Baros’a atmak istiyor ve atıyor da. Nonda, sahada o kadar çok geziyor ki, olması gereken yerler dışında her yere gidiyor. Dün bir pozisyonda oyun kurmak için savunmaya kadar gelip Hakan Balta ile gereksiz bir paslaşma bile yaptı. Kimi zaman kanatlara gitti, kimi zaman orta saha oynadı. Attığı golü kim olsa çok rahat atardı zaten.
2- İlk yarıda Mustafa Sarp’ın girdiği pozisyon tam Baros’a göreydi. Ama o sahada olmayınca pozisyon Sarp’a kaldı ve top da kalecinin kucağına gitti haliyle. Dünkü maça Baros ilk onbir çıksa ilk yarı 2 yada 3 farklı Galatasaray lehine bitmemesi elde değildi. Tabi Rijkaard’a da hak vermemek elde değil çünkü geçen maç hat-trick yapan ve bütün hafta övgü toplayan Nonda’ydı. İlk onbirde oynatmaması Nonda’yı küstürebilirdi. Ancak Nonda’yı 70 dakika sahada tutması ise ayrı bir hataydı Hollandalı için.
3- Aydın bu maçta oyuna girdi ve kayıpları oynadı maalesef. Bu oyuncuya Rijkaard gereğinden fazla özen gösteriyor gibi. Kilitlenen maçı açacak adam Elano’ydu, Aydın değil. Bu değişiklik Hollandalı’nın bir hatasıdır. Tamamen kişisel bir hissiyatım olmakla birlikte Rijkaard’ın Elano’ya çok fazla sıcak bakmadığını düşünüyorum.
4- Savunmanın ortasındaki ikiliden Emre’lerin ve Zan’ın sakatlığı, Galatasaray’ın yediği golde %100 etkendir. Hakan Balta, yenilen golde komik bir hata yaptı. Topa bırakın basmayı bakamadı bile bakmadı Hakan. O pozisyonda ne Emre Aşık ne Güngör ne de Gökhan Zan sırtını korkarak dönmezdi. Zaten çok az pozisyona giren Eskişehir için bulunmaz bir fırsat oldu o gol. Hakan Balta asla savunmanın göbeğindeki ikiliden biri olmamalıdır. Geçen sene Ankaraspor maçında son dakikada kornerden gelen golde yaptığını da hatırlayalım. O gün de stoper oynuyordu ve o maç gidince şampiyonluk da sulara gömülmüştü.
5- İlk yarının tamamında oyunu istediği gibi yönlendiren, gol pozisyonu bulan Galatasaray’ın ikinci yarı aynı tempoyu tutturduğu söylenemez. Tempo yapacak oyuncular ikinci yarı güçten düştü. Bunların başında da Arda geliyor. Zaten Arda son üç dört maçtır sahaya yeteneğinin gereğini yansıtmakta zorlanıyor. Bunu da en iyi ayağında çok uzun süre top tutmasından anlıyoruz. Bir nevi Hasan Şaş sendromu. En iyi zamanlarında çalımları ile rakibi sürklase eden Şaş, sonradan formdan düşünce ilginç bir çalım sevdasına tutulup kendine bile çalım atmaya başlamıştı. Arda da şu anda aynı sendroma yakalanmak üzere. Bir an önce toparlanmalı ve kendine gelmeli.
Galatasaray için gidişiat iyi olsa da hala eksiklerini kapatabilmiş kusursuz bir sistemi yok. Rijkaard’ın oluşturmak için çabaladığı sistem takım içerisinde emekleme aşamalarını yaşıyor. Zaten bu takım sezon başı oluşturulurken sürpriz puan kayıplarının normal olduğunu söylemiştik. Eskişehir’e verilen 2 puan bu normal sonuçlardan biri. Sturm Graz maçında sahada iyi futbol ve güzel bir galibiyet geleceğini umuyorum.
Lider Fenerbahçe ise hala sistem üzerine kurulu bir futbol oynamaktan uzak, bireysel yetenekler üzerine kuruyor oyun şablonunu. Dolayısıyla sarı lacivertliler de şaşırtıcı puan kayıpları yaşayabilirler.