Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

06 Eylül '13

 
Kategori
Şiir
 

Yine sana yazıyorum...

Yine sana yazıyorum...
 

Yine sana yazıyorum birtanem..
söz açılmışken ölümden
yalnızlığın acısını.
Yalnızım birtanem..
acılı ve birbaşıma..
doyurmuyor beni geçmişi düşünmek,
inmek ara sıra deniz kıyısına
ve azgın
ve uysal
bir gelin başı gibi uzanan
ırak esintilere el etmek.
Silik ufkun eğmecinde
solumak okyanus havasını,
güneşin sarkan ışınlarına
iliştirmek özlemi
yetmiyor acıyı bastırmaya.
Sere serpe uzanıp kumsala
uyumak dalga vurularıyla
yosunlar arasında..
ama uyumak
yalıtmıyor yalnızlığı.
Yalnızım birtanem..
kinli ve bir başıma..
boğamıyor öfkemi
kabaran Atlantik’in elleri,
ılıştıramıyor kavruk bağrımı
Tibet’in ıtır yelleri,
ve Nemrut gömütlerinden yükselen sesler
dindirmiyor
acıları.
El yakıyor
gökle yer boşluğu ara;
kaldırıp başlarını budak özleri
yıkıyor güneşte yüzlerini.
Işınlar oynaşıyor taka diplerinde,
kavil türküleri yankıyor serenlerden
kavlak vücutlu gemicilerden;
çımalar çekiliyor sıladan
yarsız gurbet akşamlarına.
Marsilya sensiz şimdi
ben Marsilya’da yine sensiz...
Ve ben yalnızım birtanem..
güneşe hasret
savaşa hasret
sana hasret..
somuna katık edilen soğana
tahta kupanın serin suyuna
mubarek ellerine anamın
ve senin ılık tenine hasret...
anlayacağın özlem doluyum
kavgayla yoğrulu yaşama hasret.
Ayrı konmuş benden ışık
ve üstüme örtülen gecede
düğün yakıları
utku türküleri
çile sövgüleri
ve erotik şeyler
çalınıyor kulağıma
ve ben hiç utanmadan
yine aynı kavgacı
ve ayaktayım.
Yalnızım birtanem..
Apaçi yayında gergin bir ok
Sandinist namluda çelik bir mermi gibi
kanpençeleri kırmaya
hazırım.
- aklığa çalınmış kara, yalnızlık..
- yüreği kanatan sızı..
- ve kıraca düşmüş, köksüz bir çalı..
Ve
Pasifik coşkusu
boğacaktır
yalnızlığı...
Kaygılıyım birtanem..
üzgü bulutları sarıyor ufkumu,
umutlarımsa dikelmiş
yüreğime vuruyor..
Uzatmış boynunu
kör baltanın ağzına
kocamış çınar bile gözlerimde tütüyor.
Direniş aklanları çağıldıyor yamaçlarda
kaygılarımsa kaykılmış toprağa...
ölü...
kor bir ışık demeti
üstünü rahmetle örtüyor.
Coşkun sulara gömülürken
kara elleri yalnızlığın
acılar ise dikelmiş
güneşe el ediyor.
Ve işte birtanem..
geceme sızan aklıkta
çiçekler açıyor bağrımda,
sahra kumuluna serpişen
okyanus sularında
ne kaygı
ne özlem
ne de yalnızlık duygusu
dudaklarda yel gibi
bir özgürlük türküsü...
Ve işte birtanem..
çiçeklerin dalları
dalların gövdeleri
gövdelerin kökleri
köklerin çekirdeği
ve hepsinin sulağı
yaşamın kendisi
tek komaz hiçbirini...
Yaşamın birlik utkusu
siler yalnızlık duygusunu...
Ve
işte
ben..
seninleyim
birtanem...
(İlhan Özay)

 
Toplam blog
: 5
: 921
Kayıt tarihi
: 10.07.13
 
 

Özay Yayınları,  Yayın Yönetmeni. Haydarpaşa Lisesi 1975, Ortaköy Eğitim Enstitüsü 1979 mezunu. Ş..

 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara