Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ağustos '18

 
Kategori
Anılar
 

Yitip Giden Güzelliklerimiz...

Yitip Giden Güzelliklerimiz...
 

Erdek


Burası Erdek. Çeşitli isimleri kimler tarafından konulduğu bilinmemekle birlikte, bilinen kayıtlı tarihinin Kyzikos ile M.Ö. 371 li yıllardan daha öncelere uzandığı varsayılabilir. Kadim bir yerleşim yeri, eşsiz coğrafi bir güzellikte kurulmuş. Burası ilkokul üçüncü sınıfa kadar okuduğum, çocukluğumun geçtiği, sonraki yıllarda nerede olursam olayım yaz tatillerinde mutlaka geldiğim yer. Dede toprağı bir yerde. Kopamadığım ondan ve çünkü topraklarında saklı hemen tüm aile büyükleri; belki de ondan. Belki de dededen kalan bir avuç zeytinlik içinde bir yer edinmiş olmamdan.

Yazmaya niyetleniyorum kaç zamandır; sonra geçmişine ayıp edeceğimi sanıp vaz geçiyorum. Bir türlü rahat bırakmıyor karmaşa. Sonunda, asıl yazmazsam ayıp edeceğime karar verdim. Dayanılmaz bir şekilde geri gidiyor Erdek; her geldiğim yıl daha geriye gözlerimin önünde. Bir zamanların fakir, ama onurlu, çok güzel, saf, bakir kirletilmemiş bir kasaba güzeli genç kızı, şimdilerde kendisine yapılan ihanet sonu küsmüş hayata, takıp takıştırmış, acıtıcı bir şekilde makyaj yapmış, rüküş giyimli, sesi sigara ve içkiden kartlaşmış, yüzünün çizgileri derinleşmiş, üçüncü sınıf barlarda sahne alan, eski günlerini arayan bir zamanların meşhur artisti gibi...

İç turizme bu ülkede ilk başlayan bir iki yerden birisi Erdek 1950 li yılların sonlarında. Hemen bütün kamu kurumlarının "şimdilerde bir kısmı çürümeye bırakılmış", bankaların, askeri kampların bulunduğu yer. Şimdilerde yüzü aşkın balık türünün bir elin parmakları sayısına indiği, pırıl pırıl denizinin giderek bulanıklaştığı, mevcut motel ve otellerine bir yenisinin eklenemediği, otuz yılı aşkın güzelim sahil yolunun düzenlenmeyi bırakın, korunamayıp eski halini aratır olduğu bir halde ne yazık ki. Sahildeki içkili balık lokantalarınn bir bir kapandığı, bir zamanlar yapılan kaliteli festivallerin yerinde yeller estiği, bir arabesk yoz beğeniye giderek teslim olduğunu görmek üzücü.

Bütün bunların yanında maalesef çok pis artık. Kasaba içini temizleyen, sabahları arazözle yollarını yıkayan belediye sanki yazlık evlerin ve sitelerin olduğu yere küs gibi. Yolların iki tarafı arabaların ezdiği pet şişeler, uçuşan naylon poşetler, kağıt mendiller, rüzgarın getirip yığdığı yapraklar ve çöplerle dolu. İki tarafında "Erdek'te yaşamak ayrıcalıktır" yazan gelip geçen çöp kamyonlarının dönüp baktığı bile yok. Bir su arızası ya da yüzme havuzlu villalarda oturup suyu yola boşaltan paralı bir görgüsüzlüğün yolları çamura dönüştürmesine karışmıyor belediye. Çünkü bu işler Balıkesir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı. Büyükşehirin bir başka partıden, Erdek Belediyesi'nin bir başka partiden oluşunun bedelini ödüyor insanlar. Ya da belediye beceriksizliğini ve hizmet etme anlayışı kıtlığını bu ikilemin ardına saklama gayretinde. Göz göre göre geriye gidiyor Erdek...

Şimdi sahillerde, çay bahçelerinde, yürüyüş yollarında bu durumu pek de kendilerine dert etmeyen, denize yağmurluk benzeri giysilerle giren, baksanız pahalı arabalara binip, pahalı yerlerde oturan, sayıları son yıllarda giderek artan bir başka kalabalık var. Geriye gidiyor Erdek!

Kim bilir; belki de ülkenin içinde bulunduğu durumdan insanıyla, doğasıyla, tüm benliği ile üstüne düşen payı alıyor. Bize de düşen elinden bir şey gelmemenin kahredici sıkıntısı...

 

 

 

Akın Yazıcı

 

6 Ağustos 2018/Erdek

 

 

 

 
Toplam blog
: 190
: 391
Kayıt tarihi
: 07.05.14
 
 

1965 Ankara Üniversitesi Tıp fakültesinden asker hekim olarak mezun oldum. Gülhane Askeri Tıp Aka..