- Kategori
- Basketbol
Yok,bu iş olmayacak!
Bilindiği gibi 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası ülkemizde düzenlenecek.
Basketbol Federasyonumuz büyük bir başarı göstererek önümüzdeki Şampiyonanın organizatörü seçildi.
Ancak, masada gösterdiğimiz başarının pratikte arkası gelmeyecek gibi gözüküyor.
Konu şu;
Bu Şampiyona için federasyon, FİBA'ya(Uluslararası basketbol Federasyonu), İstanbul,Ankara ve Antalya'da yeni yapılacak üç salon sözü verdi. Ancak Şampiyona'ya birbuçuk yıl kalmasına rağmen sözü verilen salonların inşaatında kayda değer bir gelişme yok. Siyasilerimiz ülkemize gelen FİBA yetkilileri ile kerhen görüşüp, sözler vermelerine rağmen fiiliyata geçilmiş değil. Ankara ve Antalya'da yer belli, İstanbul'da o bile belli değil. Bir önerimiz vardı, Ataköy'deki Olimpiyat salonu. Federasyon başkanı şimdi çaresizlikten, Olimpiyat kapalı salon yarışmaları için dizayn edilmiş bu salonu telaffuz etmeye başladı. Bir de Ataşehir'de temeli atılan Fenerbahçe kapalı spor salonu projesi var. Şampiyona ile alakası yok ama çaresizlikten yakında bu salon da telaffuz edilmeye başlanabilir.
Gerçek şu;
Türkiye'de basketbol sporu halka yayılmış bir spor dalı değil. Cumhurbaşkanı, kendi adını taşıyan karşılaşmayı dahi oyunu kurallarını bilmeden seyrediyor. Yanındaki federasyon başkanını belki ilk kez görüyor?Bildiği,anladığı tek şey karşılaşmayı, score-board'a bakıp,kimin kazandığı. Bu şartlarda siyasiler, bu organizasyonun gerçekleştirilmesine bilmem kaç yüzüncü öncelik sırası ile bakıyorlar. Şampiyona yapılsa bitse, Türkiye Şampiyon olmadığı taktirde haberleri bile olmayacak. Halk, basketbol izlemiyor. Basketbolün başkenti İstanbul'da müsabakalar boş tribünlere oynanıyor. Kulüp takımlarımızdan birinin önemli bir maçı olursa, tezahürat için, futbol seyircisi toparlanıp maça getiriliyor. İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu'na perde yapılmış. Maçların çoğunda boş üst tribünler perde ile örtülüyor. Oyuncuların morali boş tribünler yüzünden bozulmasın diye.
Umarım, Türkiye'nin adının geçtiği 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası için 2009 yılından başlamak üzere bir hareketlenme olur ve ülkemiz taahhüt ettiği bir Dünya Şampiyonası'nı verdiği sözler doğrultusunda gerçekleştirir.
Uluslararası federasyon Nisan ayında düzenlenecek toplantıya kadar ikna edilemezse, şampiyona, sıradaki hazır, son Avrupa Şampiyonası organizatörü İspanya'ya verilecek. Çin ise bir sonraki Şampiyonayı organize edecek. Türkiye'de herhalde bu başarısızlığın ardından, bir daha başvuruda dahi bulunamayacak şekilde fişlenecek!
Saygı ve sevgilerimle.
Basketbol Federasyonumuz büyük bir başarı göstererek önümüzdeki Şampiyonanın organizatörü seçildi.
Ancak, masada gösterdiğimiz başarının pratikte arkası gelmeyecek gibi gözüküyor.
Konu şu;
Bu Şampiyona için federasyon, FİBA'ya(Uluslararası basketbol Federasyonu), İstanbul,Ankara ve Antalya'da yeni yapılacak üç salon sözü verdi. Ancak Şampiyona'ya birbuçuk yıl kalmasına rağmen sözü verilen salonların inşaatında kayda değer bir gelişme yok. Siyasilerimiz ülkemize gelen FİBA yetkilileri ile kerhen görüşüp, sözler vermelerine rağmen fiiliyata geçilmiş değil. Ankara ve Antalya'da yer belli, İstanbul'da o bile belli değil. Bir önerimiz vardı, Ataköy'deki Olimpiyat salonu. Federasyon başkanı şimdi çaresizlikten, Olimpiyat kapalı salon yarışmaları için dizayn edilmiş bu salonu telaffuz etmeye başladı. Bir de Ataşehir'de temeli atılan Fenerbahçe kapalı spor salonu projesi var. Şampiyona ile alakası yok ama çaresizlikten yakında bu salon da telaffuz edilmeye başlanabilir.
Gerçek şu;
Türkiye'de basketbol sporu halka yayılmış bir spor dalı değil. Cumhurbaşkanı, kendi adını taşıyan karşılaşmayı dahi oyunu kurallarını bilmeden seyrediyor. Yanındaki federasyon başkanını belki ilk kez görüyor?Bildiği,anladığı tek şey karşılaşmayı, score-board'a bakıp,kimin kazandığı. Bu şartlarda siyasiler, bu organizasyonun gerçekleştirilmesine bilmem kaç yüzüncü öncelik sırası ile bakıyorlar. Şampiyona yapılsa bitse, Türkiye Şampiyon olmadığı taktirde haberleri bile olmayacak. Halk, basketbol izlemiyor. Basketbolün başkenti İstanbul'da müsabakalar boş tribünlere oynanıyor. Kulüp takımlarımızdan birinin önemli bir maçı olursa, tezahürat için, futbol seyircisi toparlanıp maça getiriliyor. İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu'na perde yapılmış. Maçların çoğunda boş üst tribünler perde ile örtülüyor. Oyuncuların morali boş tribünler yüzünden bozulmasın diye.
Umarım, Türkiye'nin adının geçtiği 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası için 2009 yılından başlamak üzere bir hareketlenme olur ve ülkemiz taahhüt ettiği bir Dünya Şampiyonası'nı verdiği sözler doğrultusunda gerçekleştirir.
Uluslararası federasyon Nisan ayında düzenlenecek toplantıya kadar ikna edilemezse, şampiyona, sıradaki hazır, son Avrupa Şampiyonası organizatörü İspanya'ya verilecek. Çin ise bir sonraki Şampiyonayı organize edecek. Türkiye'de herhalde bu başarısızlığın ardından, bir daha başvuruda dahi bulunamayacak şekilde fişlenecek!
Saygı ve sevgilerimle.