Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '13

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Yol'su'zluk

Yol'su'zluk
 

Yazının başlığı bana yıllar önce Salih Memecan'ın o meşhur karikatürlerinden birini hatırlatıyor. Öğretmen öğrencilerine soruyor: "Ödediğimiz vergiler bize ne olarak geri döner?" 3 öğrenci teker teker "yol", "su", "sluk" cevabını veriyor. Bu başlıkla beraber bu yazıda bir iktidarı anlamaya çalışacağım.

İktidara geldiği günden bugüne hep geçmiş ile hesaplaşma içinde olan başbakan, her zaman yaptığı icraatlar ile geçmişi kıyasladı. İddialarına cevap veremeyecek olanlara atıfta bulundu. Ama çok şükür tarih her şeyi bir kenara not ediyor. O yüzden soruya soru ile cevap vermeyi yeğlemek lazım. Keşke geçmişe gidebilme imkanımız olsa. İlk mecliste konuşulanları veya yaşananları görebilseydik.

Okumuş eğitimli gençlerini kurtuluş savaşında toprağa gömen Türkiye'yi düşünün, Kurtuluş savaşında vatanın dört bir yanını savunan kahraman Türk askeri ve milletini hatırlayın, elinde avucunda olanı bitiren ona rağmen Osmanlı'nın borçlarının büyük bir kısmını alan Gazi Mustafa Kemal ve yol arkadaşlarını düşünün. O günün imkanları ile kalkınmaya çabalayan, ülkeyi demir ağlar ile örmek için çaba sarfeden, şeker, un gibi basit ihtiyaçlarını bile gideremeyen Türkiye'nin 15 yıldaki büyüme rakamlarına bir göz atın. Tüm zorluklara göğüs germek yetmezmiş gibi hem dış mihrakların hem de iç mihrakların oyunlarına maruz kalanları da bir düşünün.

Şimdiki iktidarı düşünün bir de. Eski hükümetlerden aldığı 23 milyar dolarlık IMF borcunu bitirdi. Ülkenin dört bir yanına hızlı trenler, duble yollar yaptı. İçerde cemaati ile muhalefeti ile mücadele etti. Hatta yetmedi o dış mihraklar yok mu? Onlardan önce madalya aldı, işine gelince kardeşim, gelmeyince düşmanım oldu. O dış mihrakların parası ile merkez bankasını doldurup, ekonomik büyümesini gerçekleştiren iktidar IMF borcunu sıfırlarken acaba özel sektörün dış borcunu bakmaya tenezzül etmiş mi? Haa şunu diyenleriniz olabilir o borç devletin değil. Tabi canım zaten biz de o devletin vatandaşı değiliz....

Dini yasaklayan, Kur'an'a düşman olan, camileri ahır yapıp yıkan tek parti zihniyetine her defasında atıfta bulunanlara basit bir soru. Adnan Menderes'in yol genişletmek için, Vatan Caddesi ile Millet Caddesini yapmak için talan ettiği tarihi eserler, mescidler ve camiler için neden sustunuz. Hadi eskiler dinsizdi. Şimdikiler Müslüman'da ne oldu. Ülkedeki hayat kadını sayısı son 11 yılda ne kadar arttı açın gazete küpürlerine bakın. Zina hala yasal, Avrupa'nın en yüksek faizini veren ülkeyiz, ülkenin en kârlı sektörü bankacılık sektörü yani kazancımız büyük bir kısmı haram para. Ama olsun beraber yürüdük biz bu yollarda.

Dersim'i bombalayan soğuk kanlı caniler vardı ya bu ülkede hesap soruyoruz onlardan. Soruyorum Uludere'de kaza ile üzerine bomba yağdırılanların hesabını ne zaman soracağız? Ama onlar kaçakçıydı diyenleri duyuyorum. Peki Reyhan'lı da ölen 50 küsür insanımızın neden öldüğünü açıklayabilen var mı? Son 10 yılda övündüğümüz bir konu var ya hani. Ortadoğu'da ve bulunduğumuz bu coğrafyada güçlü ve sözü geçen bir ülke olduk. O zaman insan merak ediyor bunun bir bedeli var mıdır? 2003'de Irak'ta ölen milyona yakın insan, tecavüze uğrayan kadınlar, babasını hiç tanıyamayan çocuklar neyin bedeliydi? Demokrasinin mi...

Emeklilere, işçilere, memurlara yapılan zamlar enflasyondaki artış hızına endekslenir de milletvekillerinin maaşındaki artış acaba neye göre belirlenir? Ülkeyi soyanın karısı ağlar, ölen teröristler için birilerinin karısı ağlar. Türkiye sizinle gurur duyuyor deriz de...40 günlük bebek ölür, polisler kafasına sıkar, askerler mapusta gün sayar da 2 dakikalık haber kesidinde görür su testisi su yolunda kırıldı deriz...

Bu millet hep bedel öderken, birileri sefasını sürdü. Belki güneşli günler çok yakında değil, belki umutlar bir başka bahara kaldı. Ama bu millete bunları yaşatanların yanına bunlar kalmamalı.

http://muratkochan.blogspot.com/

 
Toplam blog
: 27
: 980
Kayıt tarihi
: 22.05.13
 
 

Cebi delik, gönlü zengin, kahkahası bol, hayatı sıradan ve sade yaşayan bir insan evladı. Ekonomi..