- Kategori
- Kültür - Sanat
Yola Çıktım Mardin'e

Mardin Folkloru / Abdülkadir Güler - Ankara 1998
Alkış Dergisinin sahibi Dr.Oğuz Paköz’ün sanatımıza, kültürümüze nitelikli kayda değer eserleri vardır. Kahramanmaraş’ta sanatımıza ve kültürümüze gönül veren bir grup arkadaşlarıyla birlikte Alkış kültür sanat dergisini yaşatıyorlar. Bana ulaşan bu derginin Mayıs - Haziran 2013 tarih ve 69 sayıya ulaşmasını görmek beni sevindiriyor. Alkış kültür sanat dergisi ayrıca Kahramanmaraş Kültür Sanat Evi’nin bir yayın organıdır. Tüm emeği geçenleri candan kutluyorum.
Geçmiş yıllarda “Alkış’a birkez daha alkış“ başlığı altında bir yazı yazmıştım. O gün bugündür yaklaşık 12 yıldır, ben de bu derginin devamlı okuyucusuyum. Sağolsunlar beni de unutmuyorlar. Alkış Dergisi İki ayda bir devamlı olarak bana ulaşıyor. Alkış Dergisi Kahramanmaraş’ın adını Anadolu’ya onurla taşıyor ve bir kültür abidesidir. Aynı zamanda sanatçılar arasında bir köprü gibidir. Alkış ‘ı çıkaranlara sağlık ve uzun ömürler diliyorum. Alkış Dergisini hem seviyor ve hem de takdir ediyorum. Her sayıda değerli imzalar vardır. Sanatımıza ve kültürümüze hizmet veriyor. Kahramanmaraş Milli mücadele ün yapmış kahramanlık payesini hakkıylaalmış birilimizdir. Aynı zamanda bir kültür merkezidir. Aslında ben biraz da Kahramanmaraşlıyım. Kendimi öyle sayıyorum.
Alkış Dergisinin geçmiş sayılarında ( Sayı: 67, Ocak - Şubat 2013 ) Dr.Oğuz Paköz’ün ilk sayfalarında ilgimi çeken güzel bir gezi ve Mardin’i tanıtan yazısı vardı. Alkış’ı her zaman severek okuduğum gibi bu kez de güle oynaya bu yazıyı iki kez okudum. Çünkü yazı benim ilim ve memleketim olan Mardin’le ilgili idi. Sayın Oğuz Paköz, geçen Eylül ayında kızının bir doktora tezi için Mardin’e gitmişler, yol boyunca Mardin’de gördüklerini ve yaşadıkladını anlatıyorlar. Yazının sonunda Derginin son sayfalarında “Yola Çıktım Mardrin’e “ türküsünü notalarıyla birlikte görünca daha sevindim.
Böyle kalıcı bir yazı ve ülkemizin Güneydoğu’da bulunan tarihi değerleriyle ünlü Mardin’e karşı olan ilgilerinden dolayı hem Sayın Dr. Oğuz Paköz’e teşekkür ediyorum. Yıllar önce benim bir folklorik araştırmalarım arasında yer alan “Yol açıktım Mardi’ne” türküsünün bir de hikayesi vardır… Bu konuda ben de katkıda bulunmak istiyorum.
“Yola çıktım Mardin’e Türküsünün hikayesini aynen sunuyorum:
YOLA ÇIKTIM MARDİN'E:
Anadolu’da söylenen ezgilerin, türküler, çağdan çağa ve kuşaktan kuşa bizimle sürüp gelen türkülerin bir efsanesi veya bir hikâyesi vardır. Birbirinden güzel ve sevilen türkülerimizin kaynağı, sevince, kedere, doğal afetlere, sevgiye, aşka, gurbete, sılaya, insan ve yurtta, özgürlük üstüne, ayrılığa ve daha nice olaylara dayanır.
Ben bunlardan “YOLA ÇIKTIM MARDİN’E” türküsünün hikâyesini, ana kaynağını bir hikâye oylumunda burada sunmak istiyorum: Yola çıktım Mardin’e / Düştüm senin derdine / Ay lele, lele Halime, diye başlayan bu güzel ezgili türkünün öyküsünü Mardin Kızıltepe’den birkaç yaşlı kadından dinlemiştim. Fakat bana en çok sağlam bilgiyi veren Mardin Kızıltepe / Yeni Mahallesi’nde oturan, uzun yıllar Mardin / Midyat bölgesinde kalan Emine Yalçın teyze’den öğrendim. Emine Yalçın teyze 1921 doğumludur. İlkokul üçten ayrılmadır. Bilgili, görgülü bir Anadolu kadınıdır. “Bana Yola Çıktım Mardin’e “ halk türküsünün hikâyesini aynen aşağıla alıp, anlattığı Türkçesiyle ( dilden ) sunuyorum:
“ Efendim vakti zamanında Midyat çevresinde, köylerinde çok zengin bir ağa, beg varmış. Bu ağanın da dillere destan ben diyem Mardin gözeli, siz deyin dünya gözeli o kadar ahu gözlü, karakaşlı, selvi boylu gözel mi gözel, Halime adında bir genç kızı varmış. Halime gözel olduğu kadar da marifetli imiş. On parmağında on ayrı iş varmış.
Pek gözelmiş vesselam… Halime’nin adını, marifetini, dillere destan güzelliğini çevre köylerden duymayan kalmamış. İsteyenleri de çokmuş. Lakin babası başlık parası yüzünden bir türlü Halime’yi vermiyormuş. Kız da kolay kolay kimseyi de beğenmiyormuş. Bu ara Estel köylerinden karayağız ama fakir bir oğlan da bu kızı ( Halime )’ye âşık olmuş. Bu kızı istemek için Estel’den ihtiyar bir kadın yollara düşerek bu gözel kızı oğlu için istemeye gelmiş, Halime’ye dünürcü olmuş.
Bu arada söylentiye göre kız oğlanı, oğlan da kızı çok severmiş ve birbirlerine de âşık olmuşlardır. Hani derler ya “ iki gönül bir olunca, samanlık seyran olurmuş” ama ne yazık ki araya dağlar girmiş. Halime’nin babası ihtiyar kadından o zamanın parasıyla “ 40.000 lira başlık isterim “ dememişler mi? Ne yazık ki ihtiyar kadının cebinde 40 bin lira değil, 40 para bile yokmuş o yıllarda... Zavallı kadın boynunu bükerek ağanın yanından ayrılmış. Estel’e gelince oğluna durumu anlatmış. Fakir oğlan nereden bulsun ki 40.000 lirayı. Zavallı oğlan parayı kazanmak için gurbet yoluna düşüvermiş…. Çok uzaklara gitmiş, lâkin bir daha da geri dönmemiştir. Tabi gözel Halime’de gelir diye beklemiş, beklemiş hiç bir kimseye da yâr olmamıştır.” Emine Yalçın teyze bu hikâyeyi bizlere anlatırken adeta ağlar gibi oldu… Benzi birdenbire soldu…”Bir cigara daha yakayım” dedi. Ve
oturdu, acı bir kahve istedi, “ah” çekerek bir kez daha “ahhh!...” dedi… Kim bilir belki de gerçek Halime bu yaşlı kadın idi. O’nun da zamanında böyle bir öyküsü varmış belki.. Gerçekten başlık parası yüzünden nice Halime’ler sevdiklerine kavuşmamışlardır.
Daha önce Mardin ve yöresinde Arapça olarak dilden dile söylenen, dolaşan bu HALİME TÜRKÜSÜ sonradan ”YOLA ÇIKTIM MARDİN’E” adıyla son yıllarda özellikle 1980’lerden sonra sanatçılarımız tarafından söylenmiş oldu. Bu Türkünün asıl derleyicisi Mardinli sanatçı Ömer Önderoğlu’dur. Daha sonraları Mardinli sanatçı Metin Milli, Şevval Sam, Sami Çelik, Berdan Mardinli gibi popüler sanatçılar tarafından Türkiye radyo ve Televizyonlarında sık sık söylenmiş oldu ve hâlâ söylenmektedir. Ayrıca bu türkü, TRT’e repertuarına da alınmıştır. “Yola Çıktım Mardin’e türküsünün asıl sözleri şöyledir:
Yola çıktım Mardin’e
Düştüm senin derdine
Mevla’m sabırlar versin
Yârini yitirene
***
Ay lele lele Halime
***
Estel, Midyat arası
Sevdan başım belası
Senin baygın bakışın
Merhem yürek yarası
***
Ay lele lele Halime
***
Estel yolun yarısı
Yaktı kaşın karası
Bana gurbet gezdirdi
Kırk bin başlık parası
***
Vay lele lele Halime…( 1 )
Tabi bu türkünün de değişik varyantları da vardır…
Türkü ve Türkülerimiz Türk Dünyasının bir yaşam biçimidir. Her ülkenin, her ilin ve her yörenin kendine özgü türküleri ve bu türkülerinin de kendine özgü geleneksel hikâyeleri vardır. Türk Dünyasına gönül ve emek everenler çağdan çağa, kuşaktan kuşağa türkülerimizi yaşatmışlardır. Tüm emeği geçenlere selam olsun.
---------------------------------------------------------------
Kaynak:
1- Hikâyeyi bize anlatan 1921 doğumlu
Emine Yalçın’dır. Mardin, Kızıltepe doğumlu olup,
İlkokul üç’ten ayrılmadır.
Derleme tarihi: 12 Ocak 1974…
Geniş bilgi: Mardin Folkloru / Gelenekler - Görenekler
Hazırlayan: Abdülkadir Güler / Marev Vakfı Yayınları Ankara 1998.