- Kategori
- Gündelik Yaşam
Yolda 16 bin 500 euro buldu

Bu ay 19 yasina girecek oglum. Bizim oturdugumuz kentin lokal gazetesi vardi elinde eve girdiginde. „Anne bir kadin yolda bir bez torba icinde 16 bin 500 euro bulmus ve polise götürüp teslim etmis." "Sen bulsaydin ne yapardin?" diye sordu.
Ben de aynisini yapardim ama parayi yerden alirken utanirdim; görenler polise götürmeyecegimi düsünebilirler diye...
Bende kendisine sordum: "peki sen ne yapardin?" Biraz mahcup ve mutlu mimikleriyle bana bakarken "ben polise götürmezdim" dedi.
Konuyu gecistirmek istemedim. Kendini parayi kaybedenin yerine koy. 16 bin 500 euro, üc- bes euro degil kaybedilen para. Belki varin yogun o paraydi zar zor kazanmis ve biriktirmistin belki önemli bir yatirim icin ayirmistin v.s. Bir baktin para cebinde yok - sen ozaman ne yapardin? Gözlerimin icine mahcup bakarken "üzülürdüm, dogru haklisin.” dedi.
Para bir aractir, enerjidir elbette günümüz sartlarinda onsuz yasam tasavvur edilemez ama para hersey degil, hersey para degildir. Insan gibi insan olmak insanliga yakisir dolayisiyla insancil olmaktir önemli olan. Bizde bir ata sözü vardir; “igneyi kendine cuvaldizini baskasina batir” diye. Cocukken cok duyardim bu sözü batirilan ignenin tenimde nasil bir etki yapacagini kendime kanitlamak icin, fiilen denemisimdir ve gördüm ki igne cok acitiyor.
Ogluma;
-dürüst olmak, yalan konusmamak bana babamdan miras kaldi deyince ”ne mirasi?” diye sordu. Türkce mecazi anlamini anlayamadi. Dürüst olmak, yalan söylememek, kimsenin canina malina, tecavüz etmemek bir ahlaki degerdir dolayisiyla yi bir kisilik unsurudur. Babamdan ögrendim onun hatirasidir dolayisiyla ondan bana kalan bir mirastir diye anlatmaya calistim.
Oglum 4-5 yaslarindaydi. Disarda bir merdivenden cikarken etui- kilif icinde bir gözlük bulmustuk. Ogluma örnek olmasi icin bu firsati degerlendirmeliyim diye düsündüm.
Sordum kendisine ne yapalim, ne yapabiliriz bu gözlügü? gözlügü kendisine verebilmek icin o kisiyi nasil bulabiliriz? kaybettigi icin üzülmüs olabilir... diye.
Gözlügü kiliftan cikardigimizda icinde kagitta yazili bir telefon numarasi görünce sevindik ve eve gidince o numaraya telefon etmeye karar verdik.
Eve gittik ve ilk isimiz telefon etmek oldu. Oglum yanimda telefon ederken dikkat ve merakla beni dinliyordu. Telefon hattinin diger ucundaki bayan gözlügü kaybedenin arkadasi imis. Durumu anlattik ve gelip bizden almasi icin adresimizi verdik.
Ayni gün kadin bize geldi.
Gözlügü kendisine iade ettik. Tesekkür ederek bana para uzatti. O zamanin parasiyla bir gözlük icin 20 Mark az bir para degildi.
Cok dogal bir davranisti benim yaptigim "alamam" dedigimde durakladi bir süre fakat illa vermek istedigi anlasiliyordu. "Eger izin verirseniz oglunuza cep harcligi olsun diye vermek istiyorum" diye rica etti.
Daha fazla itiraz edemezdim.
Dürüst bir davranisi sembolik olarak mükafatlandirmak ve oglumunda bu olaydan kendince birseyler kavramis, ögrenmis olabilecegini düsünerek ricasini kabul ettim.
.....
Yine bir baska gün:
oglumla bisiklet gezisi yapiyorduk. Pantolonumun cebine koydugum cüzdanimin cebimde olmadigini yari yolda fark edince sasirdim ne yapacagimi bir an düsündüm ve ogluma hemen eve dönelim dedim. Icinde banka kartlarim da vardi. Ozamanlar cep telefonu yoktu. Banka kartlarimin kullanimini dondurmak icin gereken yere telefon etmek icin en kisa yoldan eve gitmemiz gerekiyordu ve gittik ve telefon ederken aradigim numara henüz düsmemisken kapi zili caldi ve telefonu kapatarak kapiyi acmaya gittim.
Kapiyi actigimda şık giyimli bir beyfendi daire kapimiza daha gelmeden henüz üc bes basamak asagida merdivende güleryüzle nazikce alelacele elime cüzdanimi uzatiyorken cok sasirmis cok sevinmis ve cok tesekkür etmistim kendisine.
Demek istedigim sudur ki; ogluma cocuklugundan beri hep dürüst olmanin önemini sözlerimle, yasanan örneklerle anlatmaya calismisimdir. Bulunan para ile alakali konuda verdigi spontan cevap o an beni düsündürmüstü.
Ben onu egitirken nerede hata yaptim diye düsündüm. Oysa dürüst ve iyi bir cocuktur. O an aniden öyle düsünmüs olabilir. Bizlerden aldigi güzel ahlaki birikimleri olduguna inaniyorum ve ilerde uygulayacaktir diye ümit ediyorum.
Yanlis egitilmis veya ögretmemisler gibi elestirilerle ebevyenler suclanir. Babamdan verdigim örnek bunun pozitif yanini temsil etse de bu tez yüzdeyüz dogru bir tez degildir görecelidir.
Cok cocuklu ailelerde yetisen kardesler ayni egitimi almis olsalar da bebeklik döneminde hatta okul öncesi dönemlerde farkli karakterlere sahip olduklarini cogumuz gözlemlemisizdir. Genetik kökenli kisilik özelliklerini degistirmek zordur ama aileden ve cevreden etkilenerek yeni seyler ögrenmek, kendini gelistirmek mümkündür. Yetiskin olmaya adim attigi dönemlerde arkadas cevresi önemli etken olabiliyor cocuklar icin.
Neyse yolda bulunan para konusuna gelince;
45 yaslarindaki bayan para kesesini götürüp polise teslim etmis. Yarim saat sonra da parayi kaybeden 67 yaslarindaki emekli bey banka dönüsünde düsürdügü torbacigin akibetini ögrenmek ve de durumu polise bildirmek icin gitmis ancak aradan gecen kisa süre icersinde parayi bulan bayanla orada karsilasamamislar.
Bircok mektup zarfi ve bu zarflarin icinde para bulunan torbacigi otogarajinda düsürmüs olabilecegini anlatmis polis memuruna. Kimlik denklemi yapildiktan sonra kendisinin parayi kaybeden kisi oldugu anlasilmis ve para torbacigi kendisine teslim ediliyor.
Cok tesekkür etmis.
Ayrica bayana tesekkür borcunu ödemek icin cömertce mükafatlandiracagini sözlerine ilave etmis.
Kaybettigini bulan cok mutlu kaybedileni bulup teslim edenin vicdani huzurlu.
Ne mutlu darisi bu duruma düsenlerin basina. Happy End.
Sevgiler, saygilar
Mine, 12.02.2007