Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '07

 
Kategori
Anılar
 

Yonca Evcimik ve Ceyda Düvenci hanımefendilere bir teşekkür

Çoktandır yazdığı günlükler düşünce ve hislerini bir bütünlük içinde rahatça ifade edebilme yeteneklerini geliştirmiş, kendine olan güvenini arttırmıştı.

Bir gün, "Baba, yazdığım hikâyeyi yarışmaya göndereceğim, " dedi. "Peki, " dedim. Henüz on birinde olmasına rağmen yazı stilini beğenmiştim. Kendi yetenekleriyle yüzleşme zamanı gelmişti.

Hikâyesini benden habersiz ilgili adrese göndermiş ve sonucu beklemeye başlamıştı bile. Nisan’ın ikinci haftasına ait bir gündü, İstanbul’dan arayan bir telefon Garanti Mini Bank 4. Uluslararası Çocuk Filmleri Festivali kapsamı dâhilinde yayımlanacak olan Filmimin Hikâyesi adlı kitaba yedi yüzü aşkın hikâye katılımından seçilen elli hikâyeden birisinin kızımın yazdığı hikâye olduğunu ve 28 Nisan'da yapılacak olan ödül merasimine davetli olduğumuzu bildiriyordu.

Haberi duyduğunda ne kadar sevindiğini anlatamam. Yonca Evcimik ablasının dans gösterileri eşliğinde yapacağı program sunumunda üstelik Ceyda Düvenci Hanım efendiyi de yakından görebilecek ve belki de ödül plaketini çok sevdiği bu isimlerin elinden alacaktı!

Her gün severek gittiği okulundan ve hafta sonları devam ettiği dershane programı dışında kalan, çocukça yaşayabileceği, zamanı gönlünce harcayabileceği bir yirmi dört saati olacaktı demek!

İşte bunun için her şeye değerdi doğrusu. Düşündüm, haklıydı çocuk. Çocukları kapalı mekânlarda kendilerine danışmadan hazırladığımız zaman çizelgelerine mahkûm ederek özgürlüklerini ellerinden alıyor sonra da başarı bekliyorduk onlardan.

Gerçi bu minik yürekler, büyüklerin bile tahammül edemeyeceği bu zorlu süreci yıllar ve yıllar boyunca taşıyarak çok güzel sonuçlar alıyorlar sınavlardan. Fakat bilgiyle yüklenmek için çocukluk ve gençlik yıllarının en verimli çağlarını heba etmeye değer mi?

Eğitim ve öğretim, çocuklara kendi yaş dönemlerine uygun bir formatta, taşıyabilecekleri bir ağırlıkta verilemez mi? Zayıf ve yetersiz özellikleri olan çocuklarımızı hayatın akışına entegre edecek formüller bulunamaz mı? Beklenen gün geldiğinde kızım, o çok sevdiği Yonca Evcimik ve Ceyda Düvenci hanım efendilerin ellerinden aldı ödülünü. Yüreğini çocuk sevgisine adamış olan bu değerli insanlara en kalbi sevgilerimi iletir, bu tür organizasyonlara verdikleri desteği esirgememelerini temenni ederim.

Ayrıca TÜRSAK Vakfına, jüri üyeleri; Yekta Kopan, Sevim Ak, Sevin Okyay, Ömür Gedik, Cem Mumcu, Naciye Günal, Serap Engin ile bize çok yardımcı olan Sermin Hanım’a canı gönülden saygılarımı iletir, onlarca çocuğun yüreğinde yıllarca unutulmayacak olan bu verimli katkılarını sonraki organizasyonlarda da esirgememelerini rica ederim kendilerinden.

Kızım eline aldığı kitabının sayfalarını çevirirken o güne ait izlenimlerini gururla anlatıyor ve düşüncelerinde yeni yazacağı hikâyesinin taslağını şekillendiriyordu

 
Toplam blog
: 177
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.03.07
 
 

1965 Almanya doğumluyum. Atatürk üniversitesi İlahiyat fakültesi mezunu olup, öğretmen olarak çalışm..