- Kategori
- Deneme
Yorgun Yolculuğum...
“Tek heceli bir kelime, bütün kelimelerimizi anlamsız bırakır.” Demiş değerli yazarımız Mehmet Ercan AŞK DÜŞTÜ adlı kitabında…
İşte buradan yola çıkarak;
Yüreğimde geçeceğini sandığım bir sevgi yumağınla yola çıkmıştım. Sevgi yumağımın dolandığını bilmeden…
Sanıyordum ki uzaklaştıkça bu bilinmezlik kendiliğinden çözülecek ve annemin küçükken kollarımda tutturduğu ip çileleri yumağa dönecekti.
Bu yola her şeyi göze alarak çıkmıştım ben… En çok ta kaybetmeyi…
Şimdi çıktığım bu yolda kalbimin ağırlığından yoruldum… Sanki uzun molaların bekçisi gibiyim…
Ben bu yolda kazandıklarımla kendi adıma ilerlerken durduğum bu molada neleri kaybettim diye düşündüm.
Öyle bir yoldu ki bu kendimi bile unutturmuştu bana…
Çünkü bitişlerin yeni başlangıç olacaktır diyenlere inananlardan olmamayı öğrenmiştim sanırım. Çünkü bitmeyen bir şeyin nasıl başlangıcı olabilirdi… Dinlemeye çekildiğim gönlümün bağ evinde buram buram üzüm kokuları beni getirdi klavyenin başına…
Sevginin telafisi olur mu bilemem…
Bunu görebilecek kadar hayat bana yaşamam için şans verebilecek mi onu da bilmiyorum…
Çünkü kelimeleri çok önceden bir araya getirmek kendimce çok kolaydı…
Şimdilerde ise uzun cümlelerim olmasına rağmen kelimelerim noksan…
Anlıyorum ki giderken kendimde de bir çok şeyi silip götürmüş duygularımla birlikte kelimelerimi de rafa kaldırmışım…
Şimdi tekrardan raflara kaldırdığım kelimelerde saklı duygularımın tozunu alıp sevdiklerime armağan etmek için dökülmesine karar verdim.
Geçen zamanı telafi etme şansımızın olmadığını biliyorum. Keşke telafi etme şansım olsa…
AMA..
SadECE anlamak için yaşamak gerekiyormuş benim tek tercihim ben yaşamayı seçtim…
Sevebiliyor olmaya seviliyor olmaktan daha çok sevindim…
Şimdi belki de raflar da saklanan uzun cümlelerimin kelimelerini arama zaman gelmiştir. Güz mevsimiyle…