Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '14

 
Kategori
Güncel
 

YuoTube ve ölüm orucu

YuoTube ve ölüm orucu
 

Türkiye’nin Kuntakinte’leri seslerini silsile yoluyla muhatabına duyuramayınca, özlük haklarını iyileştirme adına, mahkûmların başvurduğu bir yöntemi seçti.

Emekli astsubaylar,  TEMAD Öncülüğünde; Ankara Abdi İpekçi Parkında Ölüm orucunda!

Adı bile ürkütücü…

5 Martta başlayan ölüm orucuna devlet erkânının ilgisi, PKK-THKP ve KCK’lıların başlattığı açlık grevine gösterdiği ilgi-alaka kadar bile yok!

Yazılı ve görsel medyanın da Astsubay Emeklilerinin başlattığı ölüm orucuna hak ettiği ilgiyi gösterdiğini söylemek zor!

İlgi odağı olmak için insanların illa ki terörist, anarşist ya da isyancı mı olması lazım?

Geçmişte ceza evlerinde başlayan açlık grevleri, ölüm orucu eylemlerini manşete taşıyan basının ilgisini çeken şeyi merak ettim ve geçmişe kısa bir yolculuk yaptım.

Gelin birlikte hem açlık grevlerinin geçmişine hem de neden ilgi odağı oldu ona bir bakalım.

Türkiye ilk açlık greviyle 1950 yılında Nazım Hikmetle tanışmış.

Nazım Hikmet’i açlık grevine mecbur eden sebep ise, 12 yıl tutukluluktan sonra tahliye talebinin TBMM’ de cevap bulmaması ve reddedilmesi olmuş.

Türkiye’nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, 70 yıllara damgasını vuran Deniz, Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan sesini duyurmak için açlık grevine mecbur kalan ve adı açlık grevi ile anılan ünlüler arasında.

Açlık grevlerine Metris, Mamak ve Diyarbakır gibi cezaevleri daha çok ev sahipliği yapmış.

Basının ilgisini açlık grevi, ölüm orucu gibi eylem değil, açlık grevine, ölüm orucuna başlayanın kimliği, tiraja katkısı esas olmuş.

Görülen o ki Abdi ipekçi parkındaki ölüm orucu yerel seçim çalışmalarının siyasi gerginliğin gölgesinde unutulmuş.

Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Başkanı Ahmet Keser başta Genelkurmay Başkanı Necdet Özel olmak üzere, İktidar ve Muhalefet Partilerinin liderlerin; sesini duyurmaya, sorunlarına dikkat çekmeye azimli ve yeminli

YuoTube’a ve Facebook’a düşen ses kayıtlarını işiten,  meydanlarda ses kaydı muhabbeti yapanların Abdi İpekçi parkındaki gerçek sesi duymaması ise hazin!

Neşet Ertaş sağ olsaydı İpekçi parkını ziyaret eder, bağlamasını eline alır, “Hapishanelere güneş doğmuyor, geçiyor bu ömrümde günüm dolmuyor, Eşim dostum yanıma gelmiyor” der sazın bam teline yanık yanık dokunurdu…

 
Toplam blog
: 380
: 438
Kayıt tarihi
: 27.08.07
 
 

Karanlığın düşmanı Işık! Gecenin zifiri karanlığı, şafak sökerken yerini, ufukta yükselen Güneş Işı..