Zaman, Hayat ve Ömür

Bazı kelimeleri veya kavramları yanlış ifade edip farklı anlamlarda kullanabiliyoruz. Buna örneklerden birinin de ‘Zaman, Hayat ve Ömür’ olduğunu gözlemimi ilginize sunuyorum.

Dünyanın kendi etrafında dönmesinin bir gün, ayın dünya etrafında dönmesinin bir ay, dünyanın güneşin etrafında dönmesinin bir yıl olarak adlandırıldığı evrensel ölçülerde doğup yaşayan insanın bulunduğu güne kadar yaşadığı süre hayat, ölümüne kadar olan süre de ömür olarak adlandırılmaktadır. 

Belirtildiği gibi evrensel ölçülerle ifade edilen zaman da yaşayan insan, birikimiyle yaptıklarıyla ürettikleriyle hayatlarını yaşarlar ve ölümle sonlandığında bir ömre dönüşür. 

Zamanın akışında yaşanan bir hayat ve ölümle sonlanan bir ömür irdelendiği zaman, insanın yaşamı doğal akışıyla oluşurken kısmen inisiyatif kullanabilmektedir.

Çünkü insan ebeveynlerini ve doğacağı ortamı seçme hakkı yoktur. Ebeveynlerin arzusu veya tesadüfle dünyaya gelen insan bulunduğu ortamda başlayan ve ebeveynlerin inisiyatifiyle oluşan şartlarla hayatlarının akışını yaşamaktayken doğalarıyla yaşamı algılamaya ve yön vermeye başlayabildikleri zaman hayatlarına dair inisiyatif kullanabilmektedirler ki; kaç çocuk bulunduğu şartlarda yaşamı algılama doğasına, şartlarını zorlama güdüsüne ve cesaretine sahiptir.

Bir insanın hayatını yönlendirebilmesi için; kendi doğasıyla tanışması, ortamı ve hayatın akışını algılaması, geleceğe dair vizyon ve hedef oluşturabilmesi gerekir ki bunu da yapabilecek potansiyele kaç insan sahiptir. 

Belirttiğimiz nedenlerle oluşan insanın hayatını yönlendirme zorluğunu aşabilmesi için kendiyle muhatap olabildiği zaman yaşamın neresinde olduğu ve olabileceğini tanımlayarak bir değişim programı yapabilir. ANCAK yine de yaşamın akışındaki belirsizlikler ve tesadüfler hayatı kökten etkileyebilmektedir. 

Kadri KANPAK