Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '06

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Zamanı yakala

Bilmiyorum kaçınız bunun farkında ama ben yaklaşık bir yıldır bu durumu oldukça takar oldum. Paranoyaklığa kadar yolu var bunun. Henüz o reddeye gelmedim neyse ki! Bahsettiğim durum zaman...

Hep söleriz bunu zamn önemli hazinedir, vakit nakittir falan fıstıkk... Peki yaptığımız herhangi bir tasarruf ya da bilinçli değerlendirme var mıı? YOKK!!!!

Çoğumuz öğrenciyizz. Ders çalışma zorunluluğumuz ve sorumluluğumuz var. Eğer düzenli bir sistem uygularsak dersle birlikte sosyal bir hayat da süreceğimizi savunuyorlar aileler ve öğretmenler. Ben buna katılmıyorum. En azından kendi şahsıma böyle düşünmüyorum.

Ancak şuna inandırıyorum kendimi. İnandırmak zorunda olduğum bir durum. Hepimiz inanmak zorunda olduğu bence... Mesela ben kendi adıma konuşayım. İki yılım kaldı. Lİse2 ve lise son. Ya bu iki sene boyunca kendimi sıkacağımm ve hayatımın geri kalanını dilediğim bir şekilde sürdüreceğim. Ya da aylaklık edip; boş boş dolaşıp; cumartesi öğleden sonra dersaneyi ekip keyfime bakıp; okulda dersler girmeyip ve daha bir sürü boş işlerle zamanımı harcayarak iki yılımı ziyan edeceğim. ONdan sonra da dilimden keşke ile başlayan cümleler eksik olmayacak.

Ben şahsen iki sene kendimi sıkmayı tercih ederim. Ancak bi sorun var ki ben bu söylediklerimi uygulayamıyorumm nedense... Mesela benim şu anda oturup iki gün sonraki tarih ve almanca yazılılarına çalışmam gerekirken saatlerdir internette boş işlerle uğraşıyorum. Ve doğal olarak suçluluk duyuyorum. BU durum insanın gerçekten de canını çok sıkıyo. Yapabileceğine inandığın halde yapmamak!

Konu uçtu sanki biraz:)Zamanla başlamıştım derse geldim. İzninizle bişi daha söyleyip bağlayacağım.

İki yıl kendini sıkmanın yanı sıra bir de şu var benim kafamı kurcalayan: Neyiz biz ? At mıyız ot muyuz?

Alakası şu: Yarış atı gibi koşturulyoruz. Önce bi önümüzdekini, sonra onun önündekini, sonra en öndekini geçmeye çalışıyoruz. Çabalıyoruz. ÇOğumuz çoğu zaman başaramıyoruzz. Çabalarımızın olumlu bir sonuç yaratmadığını görünce şevkimiz kırılıyo. Yarışı bırakıyoruz. Pes edip yenilgiyi kabulleniyoruz.

Bi de bunun yanında ot gibi bi yaşam sürüyoruz. Çoğumuz okul-dersane-ev üçgeninde dönüp duruyoruz. Bir tek amaç ve istek doğrultusunda. Yapmak isteidğimiz birçok şeyi ertelemek zorunda kalıyoruz. Neden??? Nedenini biliyorsunuz...

Konuyu bağlamam gerekiyorsa-ki gerekiyor- demek istediğim şu:

Zaman hakikaten su gibi... Akıp gidiyor... Geriye dönmek gibi bir şansınız kesinlikle yok! İLeriyi düşünecek kadar da vaktiniz olmayabilir... Bu nedenle anı yaşamak zorundasınızz. YAşamaktan kastımm anı bilinçli olarak değerlendirmek.

Bi ara düşünün boş bi zamanınızda zamnın ne kadar çabuk hızla akıp gitiğini düşünün... SAatinizdeki ibrelerin birbirlerini nasıl kovaladıklarını izleyin...

Anı yaşayın! Boş zaman aramayın, yaratın! Hİçbir şeyi ertelemeyin! Derslerinizi önemseyin belli bir süre için sadece...

Ve... Yazımı okuyarak geçirdiğiniz zamanı bir kayıp oalrak değil benim gibi yüce bir kalemden edindiğiniz bir kazanç olarak düşünün...

Beni okuduğunuz için saygılar sunar teşekkürü bir borç bilirimm!

Beni siz yarattınız sizler yaşatacaksınız!!!

(Umarım konuyu bağlayabilmişimdir:P)

Sena MİSKİOĞLU

 
Toplam blog
: 11
: 1135
Kayıt tarihi
: 10.11.06
 
 

16 yaşındayım. Antakya'da oturuyorum. Hatay Osman Ötken Anadolu Lisesi ikinci sınıf öğrencisiyim. Ha..