- Kategori
- Deneme
Zamanın sonu geldiğinde

zamanın sonu
Yolcu dedi ki; Ölümden hiç korkmadım ben; yaşamı boşa geçirmekten korktum ölesiye. Başkalarının yaşama takliti yaptığı hayatlardan korktum; onların ölümden ölesiye korktukları gibi.
Zamanı boşa geçirmemek üzere yoldaydım; zamanın boşluğunu yaşamla doldurmak üzere. İşte bu nedenledir yaşama telaşım; ölüm korkusundan değil; yaşarken ölü olmamak içindir; yaşıyormuş gibi yapmadan...
Kendi halinde yolcu, her daim kendi yolunda.Kimi zaman soluksuz koşar kimi zaman nadasta. Ama zaman yolda olmaktır yaşam.
Yolun bir yerinde kalmak değil aslolan. Batakta olmak gibidir çünkü durmak, kaldıkça farkedemeden batar insan ve bir noktadan sonra çıkışı yoktur.
Batağa yavaş yavaş girenleri de gördüm yolda; ses ettim, el verdim. Ses ettiler, el istediler. Sesimin yankısı bataklıktan sekti kimi zaman...Uzattığım elin çamura bulanmasına aldırmadım çoğu zaman.
Ben onları dışarı çektim onlar beni içeri.
Oysa sağlam topraklardır yaşamı filizlendiren, bataklıktaki ağıtlar çamurda kaybolur ve kokuşurlar...
Ölümden değil, ölmüş gibi yaşamaktandır korkum; işte bu nedenledir yaşamda olan telaşım, bazen soluk soluğa bazen nadasta.
Doğanın döngüsü gibi, bekletmeden; beklemeden.Zamanın sonuna geldiğinde insan ya çıktığı tepelerden yeryüzünü seyrediyor olacaktır özgürce ya da çıkamadığı tepeleri uzaktan izleyerek gözlerini yumacaktır hüzünle
..."
2013