Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

25 Nisan '18

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Zamanın Sularında Taş Sektirmek

Zamanın Sularında Taş Sektirmek
 

Gazanfer ERYÜKSEL

 
Teşbih bu ya… Suya düşen taşa benzer insan… Giderek genişleyen halkalar etrafında… Ev/evler, mahalle, şehir, ülke ve dünya... Sonsuzluğunda zamanın…
 
Bu halkalar arasında sesler, sözcükler, ezgisi dillerin… Kokular… Işık ve renk… Gölgeler…
 
Bin bir yüzü insanların… Sevgi, öfke, hırs, nefret… Kin ve ihanet… 
 
Suya düşen taş, insan, kutsalların da derin kuyusundadır… Denizi bilmeyen balık misali…
 
Varsıllığı ve yoksulluğu hayatların… Aşağıdakiler ve yukarıdakiler…
 
Yukarıdan düşenler… Yukarı çıkmak isteyenler arasındaki açık ve saklı rekabet… Bin bir yüz… Maskeler… Yüzüne gülen dost bildiklerin… 
 
Sobada elini yakan çocuğun ateşi öğrenmesi… Soba ateşin maskesi olmasın sakın? 
 
Giderek genişleyen halkalarda okul… Arkadaşlar… Oyun… Oyunlar… Rekabet dersleri, bilmeden yapılan ödevler… Oyun içinde oyun…
 
Görünürde görünmez rozetleri taraftarlığın… Forması, tutulan takımların… Aidiyet hissi…
Körlemesine taraftarlığın dayanılmaz coşkusu!
 
“Ölmeye geldik… Gömmeye geldik… Buradan çıkış yok… Nokta-nokta Cehennemi…”
 
Taraftarlık tabanındaki prizmanın yükselen duvarları… Hemşerilik, etnik köken ve inançlar… Dokunulmazlığı ve/veya tartışılamazlığı tabuların… Körleştikçe yabancılaşan hayatlar…
 
Sebep-sonuç-sebep zincirine tutunamadıkça dip sulara düşen taş… İnsan…
 
Noksanlığı, yatay ve dikey karşılaştırmaların… 
 
Şeylerin halden hale geçen sürekliliği mi dediniz? 
 
Savrulan taş, kuru yaprak misali… Heyelan… Çığ altında kalıp, çığı bilmeyenler…
 
Ailesinin kutsalları içinde büyüyen çocuk… “İnsan yaşadığı yere benzer” der ya şair… Evden şehre giderek genişleyen halkalar… 
 
Kitaplığın olmadığı evler… Müzik aleti olmayan, duvarları tablosuz evler… 
 
“Bizim çocuk kitap okumuyor…” diye yakınan anne, babalar… Çocuk, görünmez bir alt yazıyla düşünmede… “Annem okumaz, babam okumaz… Ama bana ha bire oku derler…” 
 
Okuma sevdalısı çocuk için ise bir başka duvar örülmektedir. Okunacak kitap sadece ders kitabıdır… 
 
Anne veya babasının taraftarı olduğu takımı tutmak… 
(İstisnaları olsa da babası Beşiktaşlı, bir oğul Fenerbahçeli, diğeri Galatasaraylı örneğin, istisnalar üzerinden genelleme yaparak teori vazetmek mümkün değil ne yazık ki…)
 
Giderek genişlemesi halkaların…
 
Babasının, dedesinin takımını tutar gibi particilik… Çocuk büyüdü mü ne? Particilik, takım taraftarlığının uzantı dosyasıdır çokluk… Tuttuğu takıma laf söyletmeyenler yandaşı olduğun partisine de futbol takımı gibi bakar…  
 
Ülke genelinde esen rüzgârlarla farklı söylemlere savrulsa da merkezdeki çekim gücü… 
 
Çocuk oyunlarındaki rekabet derslerinin giderek genişleyen anaforu… Dayanılmaz albenisi kutsalların… Etnik köken, hemşerilik, mezhep, tarikatların sosyokültürel kişiliğin oluşumunda ve tercihlerde belirleyiciliği…
 
12 Eylül 1980 darbesi sonrası makas değiştirmeye zorlanan bir ulus devlet… Türkiye Cumhuriyeti…
 
Kaçıncı halkasındayız ki ah suya düşen taşın?
 
 
Toplam blog
: 227
: 584
Kayıt tarihi
: 16.12.15
 
 

1952 Yılında İstanbul'da doğdu. Pertevniyal Lisesi'ni ve İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akad..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara