Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

21 Şubat '09

 
Kategori
Futbol
 

Zavallı fenerbahçe

Zavallı fenerbahçe
 

fenerbahçe onunla ne kazandı ne kaybetti?


Fenerbahçeli olmak çok ağır bir yük uzun zamandır. Günlük yaşayan bir takım, taraftar, yönetim ve basın.. 7-0 biten bir Hacettepe maçı sonrası yaşananlar ve bugün..

Daha dün takımın futbolcuları demeçler veriyorlardı; efendim kenetlenmişler de, şimdiye kadar olan aslında bir şanssız evreymiş de, artık gerçek feneri göstereceklermiş de, 7-0 normalmiş de, aslında fener buymuş da.. Demek asıl fener saklanıyormuş da biz göremiyormuşuz..

Taraftar başka bir alem.. 7-0 sonrası son bir kaç günde yakın çevremizde fener taraftarı çoğaldı, ben bile kendimde buldum kabahati; meğerse ne kadar sporla ilgilenen fenerli arkadaşım varmış da ben onları fark edememişim. Fener forması ile gezenleri görünce yeni bir moda akımı çıktı sandımdı. Spor bloglarında "efsane geri döndü" diye başlık atanlar, "sıra 12. adamda" diyenler, yürüyelim arkadaşlar nidaları. Önlerini açsak Viyana'yı almadan dönmeyeceklerine eminim.

Yönetim son bir haftadır öylesine kükrüyor ki; yoğun bir basın bilgilendirme toplantısı, basın toplantısı, demeçler vb. derken FB TV kanalı sandım haber kanallarını bile. Dikkat ettim daha bir dik oturuyorlardı, daha sakin bir ses tonu, kendinden emin bakışlar, yenilenecek sözleşmelerden bahsetmeler. Böylece iki kere mutlu olacak fener taraftarı: Önce futbolcularla anlaşıldığı açıklandığında, sonra anlaşma imzalanırken, her gün bayram yani. 7-0 yendiklerine göre hakem hatası yoktu ama Galatasaray Başkanı bile onları savunmuştu ya, bi dokunmadan geçemediler. Sanki İ.B.B. takımını yenecek herhangi bir oyun oynamışlar gibi.

Basın.. Kraldan çok kralcı olmak böyle bir şey demek. Başlıklar inanılmaz, en son UEFA kupası alındığında görmüştüm böylesini. Artık tamamdı, fener gümbür gümbür geliyordu, Alex Türkiye'ye gelmiş en iyi yabancı, Roberto Carlos süpersonicti. Semih'li fenerin önünde kimse duramazdı, bütün kabahat Guiza'daydı. Artık doğru bulunduğuna göre en büyük fenerdi.

Oysa şimdi bakın yarın neler yazacaklar. Skor yorumcularını okuduğunuzda aslında geçen hafta yazanların onlar olmadığına bile inanabilirsiniz. Yerden yere vuracaklar feneri. Sadece Gençlerbirliği maçını yorumlayarak bu maçta fenerin oynadığı futbolu yerden yere vursalar haklılar ama göreceksiniz fenerin tüm seceresini dökecekler ortaya ve geçen hafta yazdıklarıyla hiç de alakası olmayan şeyleri yazacaklar, kurtaracaklar feneri, aslında orta sahaya, forvete, sol beke ve kaleciye ihtiyacı olduğunu, teknik direktörün zeka sorunu olduğunu da yazacaklar. Yakın çevremizde de ya arkadaşlarımız azalacak ya da fenerden bahsedenleri.

..........

Yanlış olan, bunun bir spor olduğunu kavrayamamak.. Birincilik dışında hiç bir sonucu başarı kabul etmezseniz, her maçta galibiyet dışındaki sonucun utanç olduğunu düşünürseniz, mağlup olmanızın sebebinizin sadece kötü oynamaktan değil bir de galip gelmek için ter akıtmış olan rakibinizden kaynaklandığını kabullenmezseniz, ikinci olduğunuzda madalya törenlerine çıkacak kadar centilmen olamazsanız, "mağlup olduğunuzda" maçtaki hakem hatalarını sorduklarında hakemlerin de bir insan olduğunu bir kez dahi dillendirmezseniz.. hep skor adamı olursunuz. Böyle devam ettiği sürece de hep günlük yaşarsınız.

Eğer siz bir futbol kulübünün yöneticileri olarak, taraftarlarınıza skor adamı değil, spor adamı olmayı anlatamaz, tam tersini körüklerseniz, siz de taraftarınız da günlük yaşamaya devam edecektir. Günlük yaşandığı sürece hiç bir başarı kalıcı olmaz. İşte bu yüzdendir ki fenerbahçeli üst üste üç şampiyonluğun zevkini yaşayamamıştır.

Bu yazı fenere bir yol gösterme aslında ve ben bunu hiç istemediğim için bu yazıyı yazdığıma pişmanım. Ama yazmış bulundum artık, umarım bu yazdıklarımı okumazlar.
 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara