- Kategori
- Blog
Zengin oldum

O gün de her günkü gibi sıradan günlerden biriydi. Hayatın koşturmacası ile rutini arasında sıkışıp kaldığımız ve tamamlamaya mecbur olduğumuz günlerden biri.
Muhtemelen, eve döndüğümde çok yorulmuş olduğumu fark edecek, biraz mola ihtiyacı duyacak fakat o molayı her zaman olduğu gibi veremeyecektim.
Aynı kurumda çalıştığım öğretmen arkadaşım ile her zamanki sohbetlerimizden birini yapıyorduk. Sohbet konularımız ortaktı. Ülke gündemi, dersler, öğrenciler, son dönemde okuduğumuz kitaplar ve bir de yazmak.
O, büyük bir gazetenin Akdeniz Bölgesi ekinde haftalık yazılar yazıyor, duygu ve düşüncelerini bu yazılar sayesinde paylaşma imkanı buluyordu. Ben henüz yazdıklarımı kimseyle paylaşamadığım bir dönemdeydim, bunun sancılarını duyuyordum içimde ve son dönemde bu sancılarım artmıştı.
Arkadaşıma, biraz da serzenişle duygularımı anlattığımda bana “ Neden Milliyet Blog’da yazmıyorsun?” diye sordu. Ardından, uzun uzun Milliyet Blog’u anlattı. “Bence sen de denemelisin, üye olmalısın Milliyet Blog’a” dedi.
Akşam eve döndüğümde, günün yorgunluğunu aklıma bile getirmeyerek soluğu bilgisayarımın ve internetin başında aldım. Hemen buldum Milliyet Blog’u. İncelemeye başladım. İlk izlenimlerim çok olumluydu.
Milliyet Gazetesi’nin adına güven duyduğumdan ve değer verdiğimden olmalı, fazla tereddüt yaşamadan
Milliyet Blog’a üye oluverdim.
Birkaç tane yazımı yayına koydum.
Nefesimi tuttum ve beklemeye başladım.
Kısa bir süre sonra, posta kutumda bundan sonra görmekten büyük mutluluk duyacağım bir mesaj gördüm: “ Blogunuza Yorum Var”. Sonra da yazdığım her yeni yazıda bu mesajı görmeyi istedim, görmekten hep mutlu oldum. O sıralar Milliyet Blog sayfalarında yazarken ve yazılanları okuyup paylaşırken daha farklı mutluluklar ve paylaşımlar yaşayacağımı en önemlisi, zengin olacağımı henüz bilmiyordum.
İşte o gün takvimler 12.10.2006'yı gösteriyordu.
Bu gün ise takvimler 12.10. 2007'yı göstermekte.
Bu gün Milliyet Blog’da yayınlamış olduğum 66. yazıyla bir yılımı doldurdum.
Bu gün blogumun doğum günü ve Şeker Bayramının ilk günü.
Üzerinden bir yıl geçti.
Şimdi Milliyet Blog sayesinde Türkiye’nin her yerinde arkadaşlarım, dostlarım oldu benim. Yazdıklarımızla yüreklerimize dokunduk biz, yazdıklarımızla hayatımızı, yaşadıklarımızı, sevincimizi, hüzünlerimizi paylaştık biz. Usul usul, yazdıkça çoğaldık, yazdıkça büyüdük biz.
Düşünüyorum da bundan daha büyük bir zenginlik var mıdır?
Bir yıl yetti zengin olmama “ Gönül Zengini “ yim artık. Kazanımım çok büyük, üstelik, hiç bir şekilde kaybetmek istemeyeceğim bir kazanım bu. Daha başka ne isterim?
Tüm blog dostlarıma- geçtiğimiz günlerde yaşadığımız büyük acıya rağmen- bayram coşkusuyla dolu, şeker tadında günler dilerim.
Blogumun doğum günü ve şeker bayramımız kutlu olsun, zenginliğimiz daim olsun.