Zor İş Olsa Gerek Yazarlık

            Kafanda neyi nasıl yazacağını şekillendirdikten sonra yazmak, inanın hiç zor değil. İlk cümleyi yazdın mı, gerisi de geliyor zaten.

            Çeşitli sebeplerle yazılır yazılar ve her insanın farklıdır yazma nedeni. Mesela ben, kızgınken yazıyorum genelde, içimdeki öfkeyi akıtmak için satır aralarında. Düşüncelerime sığınak görevi de yapıyor aynı zamanda.

            Ben şair ya da yazar değilim, ama yazmayı özellikle şiir yazmayı çok seviyorum. Kelimelerin büyülü bir dünyası var bence, oraya dalmaktan hoşnudum. Kelimelerin bir araya gelişinden ziyade, yani ne söylediğimiz değil, ne anlatmak istediğimiz önemlidir benim gibiler için. Bazen duygularımı kelimeler ardına saklıyorum beceriksizce, yüreğimdeki gizleri döküyorum.

            Bir başkasının iki dakikada yazdığı yazıyı, benim hazırlamam yarım saatten fazla zamanımı alsa da, vazgeçmiyorum yazmaktan yine de. Bir süre sonra insanın tutkusu haline geliyor yazmak.

            Elbette ki olumlu ya da olumsuz eleştiri ben de alıyorum. Kimisi seni okumaktan yoruluyorum bile diyor, o kadar uzun yazmadığım halde. Yazıya emek veren herkes, okunmak ister pek tabii. Ama yapılan bu eleştiriler de, bizlerin nasıl yazması gerektiği konusunda, ışık tutuyor bizlere.

            İlkokul bire giderken, karnemde ilk dönem Türkçe dersim İYİ gelmişti; buna çok bozulmuş ve hırs yapmış olmalıyım ki sonrasında yani tüm öğrenim hayatım boyunca, Türkçe ve Edebiyat derslerinden daima tam not almışımdır. Sosyal medya da biriyle yazışırken veya yorum yaparken doğru ve bolca uygun noktalama işaretli yazmaya özen gösterim.

             Bol yazılı günler dilerim herkese…